Sayfalar

19 Temmuz 2013 Cuma

Ödünç Hayatlar



Yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek’. dediği gibi şairin;
O telaşla, bırakın Paris yolunda ılık rüzgârlara taratmayı saçlarımızı
Sevdiğimizle doyasıya bir sohbet bile edemedik biz…

Gözümüz saatte söyleştik hep,
Koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık.

Hep yetişilecek bir yerler vardı
Aranacak adamlar, yapacak işler…
Bir sonraki günün telaşı, bir öncekinin tersine bulaştı;
Başkalarının hayatı, bizimkini aştı.

Kör karanlıkta çalar saat sesi yerine;
Kuşluk vakti, kızarmış ekmek kokusu
Veya yavuklu busesiyle uyanma düşlerini ha babam erteledik.
20’li yaşlardayken 30’lara kurduk saatin alarmını,
30’larımızda 40’lara, belki sonra 50’lere…
Lakin öyle yanlış kurgulanmış ki hayat,
Kuşlukta uyanma fırsatını sunduğunda size,
Artık uyku girmez oluyor gözlerinize…

Doyasıya söyleşmek,
Telaşsız sevişmek için bol zamana kavuştuğunuzda,
Söyleşecek, sevişecek kimsecikler kalmıyor yanınızda…
Özenle yarına sakladığınız bir sarı lira gibi ömrünüz;
Vakti gelip sandıktan çıkardığınızda,
Bir de bakıyorsunuz ki,
Tedavülden kalkmış.


Can Dündar

Harika bir şiir değil mi? Kalemin güzelliğini görüyorsunuz.
Hayatın tadını bilin ve Sevgiyle kalın... Gülümse...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder