Sayfalar

30 Haziran 2016 Perşembe

TEMA Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi - Otağtepe

Slm,

Biraz söylenerek gittiğimiz kaldı aklımda, ama gidince sus pustu herkes bu harika manzara karşısında. Yanınıza  sevdiğinizi / sevdiklerinizi alın mutlaka gidin ve görün. İstanbul'un tadını çıkarın.























Sevgiyle kalın...

Yeni dünya düzeni insanı nasıl etkiledi? - Özgür Bolat



http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/ozgur-bolat_313/yeni-dunya-duzeni-insani-nasil-etkiledi_40123983

Sevgiyle kalın...

Yeni dünya düzeni insanı nasıl etkiledi? - Özgür Bolat



http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/ozgur-bolat_313/yeni-dunya-duzeni-insani-nasil-etkiledi_40123983

Sevgiyle kalın...

Bu pervasızlıkla kim nasıl baş edecek? - Levent Gültekin

Ülkenin başına ne gelirse gelsin, iktidar çevreleri her konuda kendilerini haklı görmekten ve kazançlı çıkarmaya çalışmaktan geri durmuyorlar.

Öyle pişkin, öyle şımarık, öyle pervasızlar ki, bu tutumları karşısında insan söyleyecek söz bulamıyor.
Ülkeyi onlar yönetiyorlar. Bütün sorumluluk onlarda.
Fakat ülkeyi zaafa uğratan her olayın ardından üste çıkmaktan utanmıyorlar.
Öyle ki “Bu bizim iktidarımıza yapılmış bir saldırıdır” diyerek yaşanan vahşetlerden, politik iflaslardan bile siyasi kazanç çıkarma derdine düşüyorlar.
Yanlış yapıyorlar. Sonra dönüp özür diliyorlar. Buradaki açık başarısızlığı bile kazanç olarak gösteriyorlar.
Terör saldırıları oluyor. Onlarca insanımız can veriyor. “Bugün dikkatli konuşalım bütünlüğümüze halel gelmesin” hassasiyeti göstermeleri gerekirken, toplumu kışkırtıcı, irrite edici her türlü sözü söylemekten geri durmuyorlar.

Ülkemizi kaybediyoruz

Üstelik ülke yanarken bile siyasi hesaplar yapmaktan vazgeçmiyorlar.
Tek dertleri iktidarlarını korumak. Türkiye’nin kazancını, kaybını değil, iktidarlarının kazancını, kaybını dert ediyorlar.
Her olayda haklılar. Her zaman en doğrusunu onlar yapıyorlar.
İsrail’i düşman bellerken de haklılar, özür dileyip dost ilan ederken de.
Uçağını düşürdükten sonra kabadayı üslupla Rusya’ya “Var mı bize yan bakan” narası atarken de haklılar, kuyruğunu kıstırıp özür dilerken de.
“Dış politika böyle olmaz. Diplomatik bir dil gerekli. Herkesle kavga ederek bu dünyada yalnız başına ayakta kalamazsın” diye itirazda bulunanlara ağza alınmayacak laflar ettiler.
Sonra dönüp tam da bu uyarıları yapanların dedikleri çizgiye geldiklerinde ülke itibar kaybetmiş oluyor.
“Tamam önemli değil, esas olan yanlıştan dönülmüş olmasıdır”diyoruz.
Fakat o da ne? Kuyruğu kıstırıp geri dönmekten, özür dilemekten bile siyasi kazanç çıkarıyorlar.
Yani demek istediğim ülkede aklımızın, havsalamızın almayacağı bir pişkinlik, pervasızlık ve utanmazlık hakim.
Bir taraftan canımız yanıyor. Bir taraftan ülkemizi kaybediyoruz. Bir taraftan da tüm bunların sorumlularının kayıplardan, felaketlerden kendilerine fayda sağlama çabalarını izlemek zorundan kalıyoruz.
Bu pişkinlikle, bu pervasızlıkla, bu kıvraklıkla, bu seviyesizlikle kim nasıl baş edecek? Kimin buna gücü yetecek gerçekten bilmiyorum.
Sevgiyle kalın...

21 Haziran 2016 Salı

Burgazada

Slm,

Mayıs 2016

"İstanbul'da yaşamayın, İstanbul'u yaşayın" diyor ünlü bir rehber. Hala gitmediyseniz havaların güzelliğini değerlendirin. Hooop Kabataş, hooop Burgazada.  Bir nefeste adadasınız. Sessiz, sakin, kendinle baş başa Yarabbim bu ne huzur, sokaklarında dinleniyorsunuz yürürken.



Çöpü denize fırlatıp kaliteyi! göstermek lazım, memleket insanı?

Muhteşem bir vapur keyfi ile başlıyor yolculuğumuz. Sonra güzel bir kahvaltı, sonra kiliseyi ziyaret, dualar...Sonrasında sokaklarında, dağlarında, tepelerinde kaybolun.


















Sevgiyle kalın...

20 Haziran 2016 Pazartesi

Haliç

Slm,

Bir  cumartesi sabah 07: 30 Haliç'te durum budur ve şahanedir.