Sayfalar

14 Ağustos 2014 Perşembe

Vişne Reçeli


Slm,

bu yaz reçellere merak saldım. Vişne reçelim de olmazsa olmaz tatlılımdır (çilek ve incire haksızlık etmemek üzere).

Malzemeler:

1 kg vişne (çekirdeklerini çıkardım)
3,5 su bardağı şeker (çekirdeğini çıkarınca 750-800 kaldığını varsaydım)
2,5 - 3 su bardağı su
Yarım limon suyu

Su ve şekeri kaynattım, koyulaşınca vişneyi ekledim. Üzerinde oluşan köpükleri topladım. Toplam 12 -13 dk sonra,  kıvamı oldu ve  limonu ekledim 5 dk kaynadıktan sonra altını kapattım.
Vişneyi ekledikten sonra yanılmıyorsam toplam 15 dk kaynattım ve kapattım.
Vişne alırken güzel, taze, pırıl pırıl parlayan, ezik olmayan vişne bulursanız kaçırmayın. Benim vişnem orta hallice idi ama yine de rengi güzel oldu.







Sevgiyle kalın...

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Mısır ekmeği (fırında ve tavada)



Slm,

uzun zamandır eklemeyi unutuyorum bugüne nasipmiş. Çeken güzel olunca resimler de güzel oluyor haliyle o kadar zahmet etmiş ki hepsini yayınlıyorum.

Malzeme:

Göz kararı yaptığım için ölçü almamışım.

Mısır unu (ortalama 1 kg)
1 su bardağı (tam dolu olmayabilir) buğday unu
Maya
Tuz,  su

güzelce yoğurun, hamurunuz ne sert ne de sulu olmamalı. 
Mayalandıktan sonra fırında üzeri nar gibi kızarana dek 220  derece civarında pişiriyorum.
Tavada yapmak için; mayalanan hamurdan tavanızın ebatına göre 1 - 1,5 cm civarı kalınlığında olacak şekilde hamur ekleyip iki tarafını da kısık ateşte pişirin (kalın olursa çiğ, ince olursa kuru olur). Kısık ateşte biraz zamanınızı alabilir ama değer. Mısır ekmeğini sıcak seviyorum ama özellekli tavada yapılan ekmeği taze iken tüketmenizi öneririm. Soğuduktan sonra eski lezzeti olmuyor.
Hamsi kızartması veya yoğurt veya pirinçli veya sıcakken tereyağı ile veya...... enfessss.
Afiyet olsun.















Sevgiyle kalın

8 Ağustos 2014 Cuma

BM 2014 İnsani Gelişme Endeksi



Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP)'nın 2014 İnsani Gelişme Endeksi açıklandı. 

Endeksin ilk 10'unu şu ülkeler oluşturdu: 

Norveç, 
Avustralya, 
İsviçre, 
Hollanda,
 ABD, 
Almanya, 
Yeni Zelanda, 
Kanada, 
Singapur,
 Danimarka.

Endeksin son 10 sırasını ise kötüden iyiye, 

Nijer, 
Kongo, 
Orta Afrika Cumhuriyeti, 
Çad, 
Sierra Leone,
Eritre, 
Burkina Faso, 
Brundi, 
Gine,
Mozambik oluşturdu. 

Endekste düşündüren diğer sıralama örnekleri:


Afganistan (169)
Pakistan (146)
 Hindistan (135)
 Irak (120)
Suriye (118)
 Mısır 110'uncu, 
Filistin (107)
Çin (91)
Ermenistan (87)
Brezilya (79)
Azerbaycan (76) 
İran (75)
Türkiye (69), 
Malezya (64), 
Bulgaristan (58), 
Rusya (57), 
Libya (55), 
Romanya (54),
Arjantin (49), 
Suudi Arabistan (34), 
Kıbrıs Rum Kesimi (32), 
Yunanistan (29), 
İsrail (19), 
Japonya (17),
İngiltere (14) 


konu dikkatinizi çektiyse aşağıdaki linki de okuyabilirsiniz.

http://www.radikal.com.tr/yazarlar/guven_sak/hem_dersini_bilmiyor_hem_de_sisman_herkesten-1205602


Sevgiyle kalın...

6 Ağustos 2014 Çarşamba

Kozalak Reçeli

Slm,

Bayramda İstanbul'da kaldım. Zaman bol... e hadi ormana gidelim.. gittik. Sağa sola bakınırken yeşil çam kozalaklarına rastladım ve yıllar önce Akdeniz'de tattığım kozalak reçelini hatırladım. Yukarıda yazdığım gibi 5 gün tatil, harca harca bitmez (öyle olmasa da...) hele bir deneyelim dedim. İlk deneme de fena değildi ama ikincisi tamamdır. Harika bir reçel yaptım, ellerime sağlık.
Çam kozalağı reçelinin faydalarını okuyunca biraz da coştum galiba iyice abarttım. BEHDER'ni aradım. İsmini sormayı unutmuşum ama görüştüğüm bayan bir harikaydı. Kapitalist sistem her "bencil insan" profilini o kadar yaygınlaştırdı ki tarifi vereceklerini pek beklemiyordum. Durumu izah ettim, çam kozalaklarını topladığımı ve hazır olduğunu söyledim sadece ana malzemeleri alabilir miyim diye sordum.  "bizim için hiçbir sakıncası yok, olur mu hiç yardımcı olmamak" dedi. Hala böyle insanlara rastlayabildiğim için sevindim. Tsk.

Malzemeler:

1 kg kozalak(yeşil Temmuz sonu topladım, İstanbul'da yaşayanlara bu ayı öneriyorum)
Süzdükten sonra ne kadar su çıktıysa 1/1 ölçü şeker
1 fındık tanesinden az limon tuzu (1/2 limon suyu kullandım ve reçel kristalize oldu, limon tuzunu önerdiler)
10 su bardağı su(tahmini)
Süzmek için örtü

Yapılışı: Suyu ölçmeyi unuttum o nedenle tahmini yazdım,(su birazcık daha fazla olabilir). 1 kg yeşil kozalakları 10-12 su bardağı su ile  1 saat kaynattım ve tülbentle süzdüm ve ölçtüm. Su bardağı ölçü ile 1/1  şeker ekledim.   Koyulaşmaya başlayınca köpüklenmeye de başladı, ara ara taşmaması için altını kıstım. Kıvam aldıkça köpüklenme ve taşma riski de artıyor, kısık ve orta altı ayarda tuttum. Yoğunluğu sürekli kontrol ettim.  Limon suyunu ekledim, müthiş taşmaya meyilli bir reçel çok dikkat etmek gerekiyor, karıştırırsanız daha fazla taşıyor o nedenle hiç karıştırmayın.  Limon tuzunu ekledikten sonra 5 dk kaynadı (kısık ateşte).
Pırıl pırıl,  harika çam kokulu, bal kıvamında bir reçeliniz olacak. Kozalak reçelinin kıvam oranını diğer reçelleri nasıl yapıyorsanız o şekilde ayarlayın. Reçeli deneyen takipçilerimden kıvamının koyu olduğuna dair bilgi alıyorum, o nedenle bu notu düşme gereği duydum)














                                                    

Rengin güzelliğine bakar mısınız? Ağzı kapaklı kavanozu farklı bir tarifle yaptım, renk bu kadar güzel olmadı, daha koyu-mattı,  lezzet olarak fark yok diyebilirim.


2.deneme  (Mayıs'ta topladım). Bu tarifi önermiyorum bilgi amaçlı yazdım.

Kozalak reçelini araştırırken Mayıs ayında toplanması tavsiye ediliyor idi.
Çook umutluydum bilim yuvası, tarihi derin güzel üniversitemizin bahçesinde 4 güzel bayan+2 çocuk büyük heveslerle 25 Mayıs'ta topladık kozalakları. Eh bu kadar harika bir bileşimden kötü bişey çıkması beklenemez tabi ki ve ben de paha biçilemez bir reçel yapacağımı hayal ettim.

Tarifi http://aynurunaynasi.blogspot.com.tr/2014/08/kozalak-receli-cam-kozalag.html daha önce paylaştığım gibi yaptım. Ama kozalakları haşlarken sonucun aynı olmayacağını tahmin ettim.
Geçen yıl Temmuz sonunda topladığım kozalaklar daha sertti ve haşladıktan sonra da sert kaldılar, evim mis gibi buram buram çam kokmuştu, reçinesi daha yoğundu, reçelin tadı çok güzeldi, mis gibi çam kokusunu da lezzetini de alıyorsunuz.
Mayıs ayında toplananlar haşlanınca yumuşacık oldular, bazıları parçalandı, kokusu oldu ama Temmuz kozalakları gibi kokmadı kesinlikle, haşlama suyu da reçelin rengi de fark etti (resimlerden kıyaslayabilirsiniz), reçelin tadı Temmuz ayında yaptığım gibi olmadı. Çam kokusu ve lezzeti hatırı sayılır bi şekilde daha az. (muhtemelen kozalaklar henüz  körpe olduğu için)
Özetle bu reçel İstanbul'da değil de daha güney illerde yapıldığı için sıcaklık farkı ile İstanbul'un güneyinde kalan illerde daha erken olgunlaşabileceğini düşündüm. Reçelin yapımı çok zahmetli olduğu için 2. denememi özellikle yazıyorum İstanbul'da yaşıyorsanız Temmuz sonu gibi  topladığınız kozalaklardan daha iyi netice alırsınız.
Fotoğrafları farkı görmeniz için paylaşıyorum.


 1 saat kaynattıkta sonra bulanık açık renkli bir renk ortaya çıktı, ilk tarifte bu renk daha kahverengi/koyu.


                                                      Kaynadıkça renk berraklaşıyor



Aşağıda koyu renk kavanozlar kozalak reçeli, açık renk ise çam balı. Temmuz ayı fotoğraflarına bakarsanız orada reçel parlak ve daha açık (daha güzel ve iştah açıcı)
                                      



Afiyet olsun
Sevgiyle kalın.....

Karayemiş (Taflan) reçeli

Slm,

aşağıdaki resimler çalıştığım kurumun bahçesinden. Her zaman şükrediyorum Allah'ıma, çoook şanslıyım, inşallah nazar değmez. Bahçedeki taflan ağaçlarını da görüyorsunuz. Yeşil ve olgunlaştıktan sonraki halleri. Reçelini nasıl yaptım, işte tarifi.

Malzemeler:

650- 700 g taflan
3 su bardağı şeker (torku)
2 su bardağı su
1/2'den az limon suyu

Yapılışı:  Su ve şekeri koyulaşıncaya kadar kaynattım . Çekirdeklerini aldığım karayemişi ekledim ve kıvamını kontrol ettim, üzerinde oluşan köpüğü aldım. Yaklaşık 30  dk sonra istediğim kıvama geldi, limon suyunu da ekledim ve 3  dk kaynattıktan sonra altını kapattım.
sizler dakikaya takılmayın, kıvamını kendiniz kontrol edin.
Karadenizli iseniz misafirlerinize değişik bir lezzet sunabilirsiniz.

















 Sürekli kısık ateşte yaptım, taşmaya çok müsait çünkü.


İki şekilde reçel yaptım. Beğendiğim yapılışı sizinle paylaştım. Soldaki reçeli bildiğimiz klasik şekere bastırarak yaptım ama pek beğenmedim. Lezzet olarak farklı olmadı, görünüm olarak fark etti.
 Ben reçeli yaparken Ardacığımın notu. Dakikayı kısaltabileceğini söyledim, o da nasıl kısaltma yapıldığını sordu, ben de söyledim, "deka nokta". Henüz ilkokula başlamamış çocuğa kısaltma anlatırsam resimdeki sonuç çıkar. :)))


Afiyet olsun, sevgiyle kalın.