Sayfalar

28 Şubat 2014 Cuma

Yaprağın hissettirdikleri....



Dalından henüz kopmuş aheste aheste süzülen yaprağı,

Sıcak, samimi, dost hissederim kendime,

Hz.Musa harici tüm kullardan daha şanslı görürüm,

Kendimce… düşen sarı bir yaprağı.

Az önce, saniyeler önce

Yaradan'la konuştuğunu hayal ederim

“Artık kopmak istiyorum dalımdan, özüme dönmek”

Tamam” diyor Yaradan.

Minik bir esinti ayırıyor dal ile yaprağı,

Ve salına salına iniyor.

Ayaklarımın altında ezdiğim yaprakları,

Öpüp başıma koyasım geliyor.

                                                 Medcezir

En’am süresi 59. Ayet;

..O'nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez……..

Ey iman edenler! Nisa süresi


Nisa süresi 135 ayet

Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

 Nisa süresi  142

Münafıklar, Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Allah da onların bu çabalarını başlarına geçirir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı pek az anarlar.

Sevgiyle kalın

24 Şubat 2014 Pazartesi

İyi ol.........


İyi ol fakat çok iyi olma.
Birazcık huysuz ol fakat çok değil.
İçinden geliyorsa dua et.
Eğer sana rahatlık veriyorsa arada bir küfür de et.

Etrafındakilere mümkün olduğunca dostça davran, müşfik ol.
Eğer bir gün kötü davranmanı gerektirecek bir durum karşısında kalırsan;
Bağır, çağır, kır, dök ve unut!

Her zaman ve her yerde eline gecen bütün saadeti yakala,
En ufak bir parçanın bile kaçmasına izin verme.
Yaşa,                                                                                                         Her şeyden önce yaşa ve sırf tesadüfen bu dünyaya gelmiş olduğun için, laf olsun diye günlerini geçirme.
Eğer gerçek aşkı tanıyacak kadar şanslıysan; bütün kalbin, ruhun ve
bedeninle sev!

Hayatını o şekilde yaşa ki;                                                                           her an kendi elini sıkabilesin ve her gün faydalı olan hiç olmazsa bir şey yap ki; gecelerin yaklaşırken örtüleri üzerine çekip kendi kendine "Ben elimden geleni yaptım" diyebilesin.

Düşüncelerin neyse hayatin da odur.
Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir.


                                                                             William Shakespeare

Gerçekleri saklamakta üstümüze yoktur !!

Slm,

beni acayip şaşırtan bir araştırma, okuyun. Bir grup sıçana bol miktarda süt içiriliyor diğer grupta miktar daha kısıtlı ve kanserin her iki gruptaki yayılımı nasıl mı ilerliyor dersiniz? Okuyun.
Neyin doğru neyin yanlış olduğuna artık şaşırıyoruz veya bugün doğru dediklerine yarın afedersiniz yeni araştırmalar bu tezi çürüttü diyorlar.  Dedelerimizin beslendiği gibi mi devam etsek?

http://www.kitabinomurgasi.com/2013/09/cin-mucizesi-tcolin-campbell-cin-oxford.html

Patasana - Ahmet ÜMİT


                Çooook değerli bir arkadaşım önermişti, birkaç gün sonra bir de baktım ki hediye etti. Bir arkadaştan, dosttan gelebilecek en güzel hediyenin kitap olduğunu hatırladım tekrar, tsk.  İlk sayfalarda acaba sıkılır mıyım? Diye beni düşündürmedi değil.  Öyle hemencecik bi şeye adapte olamam. Yavaş yavaş, sindire sindire severim. Bir de baktım ki “şimdi ne olacak, şimdi ne olacak” merakı ile elimden düşmedi, yine gecenin 2:30 una kadar elimden düşmedi.  İlk defa Ahmet Ümit okudum ve beğendim.  Sıkılmıyorsunuz kitabı okurken kah 2700 yıl öncesine gidiyor Patasana’nın tabletlerinde kayboluyorsunuz, kah kazı yerine çıkıyor arkeolog oluyorsunuz.

 Yazar sonucu hiç beklemediğim bir şekilde sonuçlandırmış,  kavramakta zorlandım diyebilirim ama bu şekilde sonlandırarak da en iyisini yapmış (özellikle bu şekilde sonlandırdığını düşündüm). Okuyunca siz de bu kanaate varacaksınız.

 
Sevgiyle kalın

Makarna Salatası

Makarna salatası için 2 ayrı tarif vereceğim sizlere, ikisi de güzel oluyor. Meryem'in serisine devam.

1- Malzemeler:
Yarım paket makarna
1 su bardağı mayonez
1 su bardağı sarmsaklı yoğurt
5 ad sosis
8 adet konişon turşu
Küçük küp küp doğranmış havuç
Mısır
Bezelye
1 çay bardağı sıvıyağ
yarım demetten az maydanoz
yarım demetten az dere otu
100 gr zeytin
Tuz ve karabiber
Yapılışı:
Makarnayı haşla ve süz. Bezelye, havuç ve mısırı zeytinyağda yumuşayana dek pişir. Soğuduktan sonra üzerine tüm malzemeleri ilave et ve karıştır.



2- Malzemeler:

Yarım paket makarna
1 çorba kasesi yoğurt
1-2 çorba kaşığı tepeleme mayonez
3 ad sosis
1 fincan doğranmış salatalık turşusu
1 adet havuç (incecik rendelenmiş)
Dereotu, tuz, pulbiber 

Yapılışı:
Makarnayı haşla ve süz. Üzerine tüm malzemeleri ilave et ve karıştır.

Afiyet olsun.
Sevgiyle kalın..

Harika tablolar

Slm,

iş yerinden Nazlı Hanım  kursa gidiyor ve harika tablolar ortaya çıkarıyor. Bodrum evlerine çalışmıştı en son,  paylaşmak istedim. Tablolar sizi sanki o sokakta yürüyormuşsunuz gibi bir atmosfere  çekiyor adeta. Çok güzel eserler ortaya çıkarıyor, önceki çalıştıklarını çekmeyi unutmuşum.   Sipariş alıyor.



 Ellerine sağlık.
Sevgiyle kalın

21 Şubat 2014 Cuma

Vicdanım yine bana başkaldırıyor. Müslüman kimdir?

           
       İsyanını bastıracak her türlü yolu denedim,  tüm yasakları uyguladım ama yine yine susmuyor minicik fırsatta  baş kaldırıyor ve bir çırpıda söyleyeceklerini döküveriyor. Kim Müslüman? diyor. Vicdanlı olmanın, etik değerin, saygın olmanın kriterlerini sorup duruyor son zamanlarda sürekli. Dün akşam beni hiç rahat bırakmadı, 
    " Onların  yüzü utancından kıpkırmızı, başları önlerine eğik, mahcup.  Yaptıkları veya sorumlu tutuldukları şeyler yenilir yutulur gibi değil. Vicdanlarına yenik düştüler." dedikten sonra bi dolu boş boş şeyler söyleyip durdu, mesela;  
-        700 euroluk tatil masrafını arkadaşına ödettiği ortaya çıkan Almanya cumhurbaşkanı utanıp  istifa etmiş.
-       İsviçre’de banka hesabı olduğu ortaya çıkan Fransa maliye bakanı,  içinde bulunduğum ahlaki çöküntü nedeniyle özür diliyorum deyip, milletvekilliğinden  istifa etmiş.
-       İtalya’da  Silvio’nun hırsızlıkları ortaya çıktı, buna rağmen istifa etmedi, milyonlarca İtalyan sokaklara dökülüp,  istifa ettirene kadar protesto eylemi yapmışlar,
-       İngiltere’de  özel otomobilini kullanırken hız yaptığı için radara yakalanan Enerji Bakanı, ehliyetine el konmasın diye, direksiyonda ben yoktum, eşim kullanıyordu demiş  bu yalan beyanı ortaya çıkınca bakanlıktan istifa etmiş.
-       İspanya Kralı’nın damadını yolsuzluktan sanık yapıp, malvarlığına el koymuşlar, kralın kızı, prenses ifade vermiş.
-       Atina’da bir öğrenci polis kurşunu ile öldürülmüş, önce içişleri bakanı ardından hükümet istifa etmiş. Üstelik içişleri bakanı giderken vatandaşını öldüren bir hükümetle çalışamam gibi bişeyler söylemiş. 
-       Lüksemburg’da siyasilerin telefonlarının dinlendiği ortaya çıkmış, Lüksemburg başbakanı  istifa etmiş. 
-       Japonya adalet bakanı, hakkında geçmiş dönemlerde suç örgütleri ile bağlantısı olduğu iddiası ile yapılan suçlamalar sonrasında görevinden istifa etmiş.    
-       Ekonomi Bakanı  rüşvet aldığı yönündeki iddialar nedeniyle istifa etmiş.

   Vicdanım bana saldırıyor, sen  nasıl Müslümansın diye inancımı sorguluyor? sen beni ne çabuk unuttun diyor? Zulme sessiz kalan zulme ortak olur unuttun mu diyor?  İnsanlığın değil paranın iktidarı olanların milletin diye başlayan  küfürlerini hatırlatıyor bana.
     beni kurtarın bu "VİCDANIM" dan.
 
   
 

Kişilik Testi


Ağaçlara bakın ve size ilk hangisi en cazip geliyorsa onu seçin. Uzunca düşünmenize gerek yok, sadece seçin ve seçimin kişiliğiniz ile alakalı neler anlattığını keşfedin. Seçiminizi yorumlarda belirtin. Sonuçlar!

1- Cömert ve prensip sahibisin. Daima kendini geliştirmeye çabalarsın. Hırslısın ve standartların oldukça yüksek. İnsanlar seninle iletişim kurmanın zor olduğunu düşünebilirler ama sana göre kendin olmak kolay bir iş değil. Çalışırken çok çaba sarfedersin ama bencil değilsin. Dünyayı geliştirmek için çabalarsın. İnsanlar seni incitinceye dek onları sevme kapasitesine sahipsin. Seni incitseler bile...sen onları sevmeye devam edersin. Çok az sayıda insan seni hakettiğin ölçüde takdir eder.

2. Oldukça eğlenceli ve dürüst birisin. Sorumluluk sahibisin ve diğerlerinin sorumluluklarını da üstlenirsin. Çaba sarfetmeyi seversin ve işle alakalı sorumlulukları üstlenirsin. Oldukça güzel bir kişiliğin var ve insanlar sana kolayca güvenir. Parlak fikirlere sahipsin, zekisin ve hızlı düşünürsün. Her daim anlatabileceğin ilginç bir hikayen vardır.

3. Zeki ve düşünceli bir insansın. Büyük bir düşünürsün. Fikirlerin ve düşüncelerin en önemli şeylerdir. Teorilerin ve görüşlerin hakkında yalnız başına kafa yormayı seversin. İçine kapanıksın. Dinleyip öğrenmeyi sevenlerle iyi geçinirsin. Ahlak ile alakalı uzunca düşünerek çok vakit geçirirsin. Toplumun büyük bir kısmı seninle aynı fikirde değilse bile doğru olanı yaparsın.

4. Çabuk kavrama kapasitesine sahipsin ve aynı zamanda felsefi bir insansın. Eşsiz birisin, türünün tek örneğisin. Çevrende sana en ufak şekilde benzeyen biri bile yok. Sezgisel ve biraz da kurnazsın. Çoğunlukla yanlış anlaşılırsın ve bu da seni incitir. Kişisel alana ihtiyaç duyarsın. Yaratıcılığını geliştirmek gerekir ve bu da diğerlerinin saygınlığını kazanmanı gerektirir. Hayatın iyi ve kötü tarafını açıkça görebilen bir insansın. Çok duygusalsın.

5. Kendine güvenin tam ve sorumlulukların var. Oldukça bağımsız birisin. Hayatta seni yönlendiren şey ""Bunu kendi bildiğim gibi yapacağım.""dır. Kendine oldukça güvenirsin ve kendin ve etrafındaki insanlar için nasıl güçlü olabileceğini bilirsin. Ne istediğinin farkındasın ve hayallerinin peşinden koşmaktan çekinmezsin. İnsanlardan beklediğin tek şey sana karşı dürüst olmalarıdır. Doğruları kabul edecek kadar güçlüsündür.

6. Kibar ve hassassın. İnsanlar sana çabuk alışır. Birçok arkadaşa sahipsin ve onlara yardım etmeye seversin. İnsanlar çevrendeyken onları mutlu eden, etrafına ısı ve ışık saçan bir enerjin var. Her gün, kendini nasıl geliştirebileceğinle alakalı kafa yorarsın. İlgi çekici, bilgili ve eşsiz olmak istersin. Dünyadaki herkesten çok sevmeye ihtiyacın vardır. Karşılığında seni sevmeyenleri bile sevmeye hazırsındır.

7. Mutlu ve soğukkanlısındır. Oldukça hassas ve anlayışlı bir insansındır. Önyargılara bağlı kalmayan iyi bir dinleyicisindir. Sana göre herkesin bu hayatta bir amacı vardır. Yeni insanlara ve etkinliklere açıksındır. Stres seni etkilemez ve nadiren endişelenirsin. Normalde, oldukça rahatsındır. Daima iyi vakit geçirmeyi becerir ve yolunda ilerlersin.

8. Çekici ve enerjiksindir. İnsanları nasıl güldürebileceğini bilen neşeli birisin. Evrenle uyum içerisinde yaşarsın. Doğal davranırsın ve coşkulusun. Maceralara hayır demezsin. Çoğu zaman insanlara sürpriz yapar ve hatta onları şoka uğratırsın. Ama bu da sensin... Kendine karşı her zaman dürüstsündür. Birçok alana karşı ilgi duyarsın ve eğer bir şey ilgini çekerse, o şey ile ilgili uzmanlaşmadan rahat edemezsin.

9. İyimser ve şanslısın. Hayatın bir lütuf olduğunu ve bu lütfu elinden geldiğince çok şeyi başararak en iyi şekilde değerlendirmek gerektiğine inanırsın. Başarımlarınla oldukça gurur duyarsın. Değer verdiğin insanlara iyi günde ve kötü günde arka çıkmaya hazırsındır. Hayata karşı yaklaşımın oldukça pozitiftir. Sana göre bardağın yarısı (en kötü) doludur. Affetmek, öğrenmek ve serpilmek için her fırsatı kullanırsın çünkü hayat, aksini yapamayacak kadar kısa


Eşek kadar olamadık..

Yalan mı? Sevgiyle kalın..

Gönül Deryası Çok güzel bir dua...

Allahım,
 
Gönlümdekini hakkımda hayırlı eyle,
 Hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle...

                                                              Amin

Gönül Deryasıı

Alimin mürekkebiyle şehitlerin kanı tartılırsa; alimlerin mürekkebi ağır gelir.

                                                                                   Hadis-i Şerif    


Sevgiyle kalın





















 


 

 

 

17 Şubat 2014 Pazartesi

Bir dostu olmalı insanın...


Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın...
 "Nereden çıktın bu vakitte" dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;
"Gözünün dilini" bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı...
Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında;
Sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin.    
     
İhtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin.
Kucaklamalı seni güvenli kolları,
...dalları, bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı...

En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...
Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
Alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.

Övmeli alem içinde, baş başayken sövmeli
Ve...
Sen öyle güvenmelisin ki ona, övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin, "hak ettim" diyebilmelisin.
Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi...
Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş...
Gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.
Ve sen ağladığında, onun gözünden gelmeli yaş...




                                                                                                 Can DÜNDAR
Sevgiyle kalın

Salyangoz Poğaça (Meryem'den)


“Bu nasıl bi isim öyle, asla yemem” diyesi geliyor insanın dimi? Tabi siz resimleri de gördüğünüz için “yok canım, çok güzel görünüyor” diyeceksiniz. Öyleler evet, lezzeti de öyle güzel. denenmemiş hiçbir tarifi sizlerle paylaşmıyorum, yapıyorum veya yiyorum, beğenirsem paylaşıyorum. Güzel bir poğaça paylaşıyorum bugün sizlerle.
Malzemeler:

2 su bardağı süt
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı ılık su
1 tane yaş maya
1 yemek kaşığı tuz
1 yemek kaşığı toz şeker
1 paket yumuşak margarin
2 yumurta
Aldığı kadar un
İç harcı: Peynir, maydanoz(veya damak lezzetinize göre siz belirleyin)
Üzerine, susam, çörekotu, haşhaş  vb./veya sade 

Yapılışı:

Ilık suyun içine maya ve şeker konulur. Maya kabarınca yoğurma kabının içine süt dökülüp, su+maya+şeker karışımı eklenir. Sıvıyağ ve tuz da konularak un eklenir ve yumuşak bir hamur elde edilir. Hazırlanan hamur 12 parçaya bölünür, 6 parça merdane ile açılır, aralarına eritilmeden margarin sürülür ve hepsi beraber açılır. Hamur üçgenler halinde kesilir, üçgenin kalın kısmına iç harcı koyulur ve sarılır. Diğer 6 parça da aynı şekilde hazırlanır ve 2 saat kadar oda sıcaklığında bekletilir. Hamur mayalandıktan (kabarır) sonra üzerine yumurta sarısı sürülüp fırına verilir ve üzeri kızarıncaya dek pişirilir.





Afiyet olsun.  Sevgiyle kalın..

14 Şubat 2014 Cuma

Din alimlerinin işi zor...



Din adamları başınızı kapatın derdi,

Artık baş kapalı ama her yer açık,

Peki şimdi ne olacak.

İşleri harbiden zor,  Allah yardımcıları olsun.


Belki de;

Başa, … bakmadan

Ahlak, edep, hak, hukuk, helal, haram üzerinde yoğunlaşmak mı gerek?

Siz ne dersiniz?

Gönül Deryası..


Kişinin namazı, ibadeti sizi aldatmasın; siz onun dinar ve dirhemle olan münasebetine bakın.

                                                                                                                    Hadis_i Şerif

11 Şubat 2014 Salı

Hayattan ne öğrendim?


Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.

Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi...
Ağladım.
* * *
Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.
* * *
Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla...
Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim...
* * *
İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.
* * *
Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.
* * *
İnsan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu...
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.
* * *
Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim.
* * *
Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini...
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.
* * *
Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra...
Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana...
* * *
Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi...
Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi...
* * *
Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta...
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine aydım.
* * *
Düşünmeyi öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim.
* * *
Namusun önemini öğrendim evde...
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu;

gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu öğrendim.
* * *
Gerçeği öğrendim bir gün...
Ve gerçeğin acı olduğunu...
Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayata da lezzet kattığını öğrendim.
* * *
Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.



Ne kadar da benden, ne kadar da benimle... Yüreğine sağlık Can Dündar
Sevgiyle kalın..

Milföylü kolay pizza (Meryem'den)


Merhaba,

Size harika bir kolay pizza tarifi vereceğim, nefis bişey.   Anamın gelinlerinin ikisi de birbirinden marifetli. Şimdi “Aynur, iyisin ne şiş yansın ne kebap” diyorsunuz biliyorum amma yok yok öyle değil. Harbiden öyleler, maşallah deyin nazar değmesin. Umarım bana da biraz bulaşır.  

Malzemeler:

Milföy hamuru
Dilimlenmiş zeytin
Rendelenmiş kaşar peyniri
1 ad yumurta sarısı
1 ad domates
1 tatlı kaşığı domates salçası
Sosis, sucuk, mısır 

Yapılışı:

Milföy hamurunu tezgaha diz ve yaklaşık 5 dk yumuşamasını bekle. 1 tanesini 1 cm (daha uzun olmasın) eninde şeritler halinde kes. Yumuşayan milföyleri fırın yağlanmış fırın tepsisine diz , kesilen şeritleri her milföyün kenarına çerçeve yap. Biraz su ile 1 tatlı kaşığı salçayı karıştırıp milföylerin ortasına sür. Domates, sosis, sucuk, mısır, zeytin (vb) harmanla ve mölföy çerçevesinin içine paylaştır. Son olarak üzerine rendelenmiş kaşar peyniri ekle. Milföy kenarlarına yumurta sarısı sürdükten sonra 200 °C de önceden ısıtılmış fırında kızarıncaya kadar pişir ve sıcak olarak servis yap.


Afiyet olsun.

50 mucize bitki

Harika bir site,

bitki isminin üzerine tıklayın.

  • Adaçayı
  • Altın otu
  • Anason
  • At kuyruğu
  • Biberiye
  • Ceviz
  • Civan perçemi
  • Çam ağacı
  • Çörek otu
  • Defne
  • Fesleğen (reyhan)
  • Hardal
  • Hindiba
  • Ihlamur
  • Isırgan
  • Itır
  • Kantaron
  • Karabaş otu
  • Karabiber
  • Karanfil
  • Kekik
  • Kereviz
  • Keten tohumu
  • Kimyon
  • Kişniş
  • Kudret Narı
  • Kuşburnu
  • Lavanta
  • Limon
  • Mandalina
  • Maydonoz
  • Melisa
  • Mersin
  • Meyan kökü
  • Nane
  • Nar
  • Okaliptus
  • Ökse otu
  • Papatya
  • Pelin otu
  • Portakal
  • Rezene
  • Sarımsak
  • Semiz otu
  • Soğan
  • Söğüt
  • Üzerlik
  • Zencefil
  • Zerdeçal
  • Zeytin


  • http://www.50mucizebitki.com/

    6 Şubat 2014 Perşembe

    Hikayem paramparça- Emrah Serbes



    Her ay 1 kitap okuyup sizlerle paylaşmak 2014 planım çerçevesinde. Ancak okuduğum her kitabı paylaşmalı mıyım/yoksa bu ay okuduğumu beğenmedim deyip paylaşmamalı mıyım tam karar veremedim. Bunu biraz da zaman belirleyecek şu an paylaşmaya karar verdim.

    İncecik ve kısa sürede okuyabileceğiniz bir kitap, Erken Kaybedenler’in lezzetine doyamadım ve bir Emrah Serbes daha  okuyayım, biraz neşeleneyim, hüzünleneyim, adamakıllı bi depresyona gireyim sonra çıkayım,  karmakarışık denizlere dalayım dedim ama olmadı belki benden kaynaklandı ama bir önceki kitabın lezzetini bulamadım.  Altını çizdiğim satırlar kitaptan beğendiğim bazı cümleler. 

    -          Düşleri gerçek sanmaya başlarsan onlarda kusur da bulmaya başlarsın

    -          Tutarlılığı şahsiyetsizliğin kamufle aracı haline getirmemek lazım.

    -          Edebiyat tarihi şahane şeyler yazmış berbat adamlarla doludur.

    -          Yanlış yolda yürümek doğru yolda beklemekten iyidir.

    -          Arada birbirimizi kaybettiğimiz iyi oldu. Bir şeyin kıymetini bilmenin en klasik yolu onu kaybetmektir.

    -          …. Sen kendine ne yaptın böyle? Diyor…..Suçun cezasından kaçabilirsin, ama vicdanın azabından kaçamazsın…

    -          Çok sonra öğrendim Alaska’da tanker kazasında kirlenen kuşların görüntüsünün Körfez Savaşı’nda kullanıldığını…

    -          Hikayeleri güzelleştikçe  insanlar mutsuz olurlar

    -    ...............................

    ddahası var ama hepsini yazmayayım, yazara haksızlık olur...

    Sevgiyle kalın.

    Bir çocuğu geleceğin suçlusu olarak yetiştirmenin 8 kuralı!!


     


      
    1 -  Küçükken daha, çocuğa ne isterse vermeye başla ! Ki, herkesin onun geçimini sağlamakla mükellef olduğuna inansın...
    2 -Fena sözler söylediğinde gül ! Ki, kendisinin akıllı 
    olduğuna inansın...
    3 - Ona düşünmeyi, beynini kullanmayı öğretme sakın !  Bırak, onsekizine gelince kendisi karar versin...
    4 -  Yerde bıraktığı her şeyi kaldır:kitaplarını, giysilerini, pabuçlarını...Onun için her şeyi sen yap ! Ki, sorumlulukları hep başkalarına yüklesin...
    5- Onun önünde sık sık kavga et ! Ki, bir gün aile parçalanırsa pek de şaşırmasın...
    6 - Ona istediği kadar harçlık vermekten kaçınma ! Asla kendi parasını kazanmanın ne demek olduğunu öğrenmesin...
    7- Yiyecekmiş, içecekmiş, konformuş, tüm arzularını yerine getir ! Ki, istediklerini her zaman elde etmeye şartlansın...
    8-  Komşulara, öğretmenlere, polise, vs. karşı hep onun tarafında ol ! Ki, hepsine karşı ön yargılarla davransın...
     
                                                                                                     Prof.Dr.Üstün DÖKMEN
     

    Vay başımıza gelenler ....




    Bugün canınızı sıkacak makaleler paylaşıyorum ama deveye sormuşlar ya… o da nerem doğru ki demiş o hesap.

     Çivimiz çıkmış. Hele bi okuyun.

    Sizce bu durum dindar nesille düzelir mi?

     

    Jale ÖZGENTÜRK 


    Yöneticilere toplumda etik "çok önemli" değil!

    202 firmanın düzey yöneticisinin yüzde 95'i toplumda etik "çok önemli değil" diye düşünüyor.

    Türkiye tarihinde bir kez daha bir yolsuzluk sınavından geçiyor. İddialar ciddi. Gerçeklerin ortaya çıkıp çıkmayacağı aynı zamanda bir demokrasi sınavının sonucunu gösteriyor.

    Türkiye’nin yolsuzluk karnesi pek de parlak değil. Şeffaflık Örgütü’nün 2013 yılında 177 ülkeyi değerlendirdiği araştırmasında Türkiye 53’üncü sırada yer alıyordu.

    Yolsuzluk sorunlarının temelinde ise etik değerler yatıyor.
    Türkiye’de etik bilincini geliştirmek için kurulan bir dernek var, Etik Değerler Merkezi.

    EDMER iş dünyasında etik algısının incelenmesi için büyük, küçük 202 firmanın üst ve orta düzey yöneticisine sorular yöneltmiş.
    Yapılan anketin sonuçları hiç de iç açıcı değil.

    Etik denilince yöneticilerin aklına ne geliyor sorusunun yanıtı, “doğruluk ve dürüstlük” olmuş.
    Şenver, sonuçların hiç de umut verici olmadığını söylerken, “Göle yoğurt mayası çalıyoruz” diyor. Rapordan çarpıcı sonuçları ise şöyle sıralıyor:
    Yöneticilerimizin sadece yüzde 55’i “Etik dışı davranmaktan kesinlikle çekinirim” diyebilmiş.
    “Toplumda etik kavramı önemli mi?” sorusuna yöneticilerimizin sadece yüzde 5’i “Çok önemli” demiş.
    “İş hayatında etiğin önemi” sorulduğunda ise yöneticilerimizin sadece yüzde 58’i “Çok önemli” diyebilmiş.
    “İş hayatında etik dışı davranmaktan çekinir misiniz?” diye sorulduğunda yöneticilerimizin sadece yüzde 48’i “Kesinlikle çekinirim” demiş.

    Yöneticilerin gözünde Türk toplumunun etik notu 10 üzerinden sadece 4.5. Yöneticilerin gözünde Türkiye’deki kurumların etik notu ise 10 üzerinden 4.5.

    Yöneticilerin sadece yüzde 14’ü ülkemizde etiğin iyileşmesi için yapılan çalışmaların başarıya ulaşabileceğine kesinlikle inanıyorum, diyebilmiş.

    Yöneticiler etik iyileşme konusunda da ümitsiz. Kötüye gider ve aynı kötülükde kalır diyenler yüzde 48. Yöneticilerin yüzde 17’si bilmiyorum, diye cevap vermiş. Yani yüzde 65 gelecekten ümitsiz.

    Ankette yöneticilere, “etik ihlali” ile karşılaşıp karşılaşmadıkları da soruldu. 202 yöneticiden yüz-de 84’ü “Evet karşılaştık” diye cevap vermiş.

    Ankette yöneticilerin gözünde Türk toplumunda en önemli etik sorunları sırasıyla yolsuzluk, rant, ayrımcılık, rüşvet, yanlı habercilik, emek sömürüsü ve haksız rekabet oluşturuyor

    Yöneticilerin gözünde en etiksiz kurumlar sırasıyla medya, siyasi partiler, spor kulüpleri, devlet yönetimi, belediyeler, kamu kurumları ve yargı olarak sıralanmış.

    Şirketleri de kendileri söylediğine göre geriye ne kalıyor?

    Gerçek apaçık ortada. Tuz kokmuş. Adım atmanın vakti gelmedi mi?

    Sevgiyle kalın..

    Çiftçinin hal-i tarumarı



    Bugün sizlerle Güngör Uras’ın makalesini paylaşacağım. Sadece tabloya bakarak fikir edinebilir (kahrolabilir)siniz. Olmadı metini okuyun, tablonun özeti gibi. Gidişata bakılırsa yakın zamanda üretimi sadece kelime olarak tanıyıp, fiiliyatta ne olduğunu göremeyeceğiz. Yerli malı haftasının da anlamsız tekdüze tekrardan başka bi değeri yok.
    Şu anda çarşaf çarşaf gazetelerde iş adamlarının sözleri var (doğruysa.. hala inanamıyorum da.. ) "milletin ..... "diye devam eden. Her gelen bunu çok iyi başarıyor.

    Sivri biber fiyatı: Tarlada 1.74 TL, markette 5.45 TL
     

    Ocak ayında, sadece bir ayda gıda maddeleri fiyatları yüzde 5.16 arttı.    Fiyatları üretici mi artırdı? Fiyat artışı üreticinin cebine mi girdi?
    Hayır. Üretici (çiftçi) üretimdeki maliyet artışını bile fiyata yansıtamıyor. Gıda maddesi üretenlerin son bir yılda (ocaktan ocağa) ürün fiyatlarında yaptıkları artış çok düşük oranlarda. Gıda maddelerindeki fiyat artışının temel nedeni, üretici fiyatından sonra fiyata hal, pazar ve marketlerde yapılan eklemeler.


    Üretici fiyatı 1 yılda çok az arttı
    Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin derlediği bilgilere dayalı olarak 2013 Ocak ayı ile 2014 Ocak ayı üretici fiyatlarının nasıl değiştiği hakkında bilgi vereyim.
    -  Domatesi üreticisi, geçen ocak 1.25 TL’den satmıştı. Bu Ocak 1.11 TL’den sattı. Salatalık geçen ocakta tarladan 1.22 TL’ye satıldı. Bu yıl 1.15 TL idi. Kuru soğan 2013 Ocak ayında 48 Krş’tan satıldı. Bu Ocak 31 Krş’tan alıcı bulabildi.
    -  Mandalinada, limonda üretici fiyatları geçen yılın gerisinde. Kabak, ıspanak, geçen ocak ayından daha ucuza gitti.
    Üretici fiyatı artan yok mu? Tabii ki var.
    -  Sivri biber geçen yıl 2013 Ocak ayında 1.74 TL’ye alıcı buldu. Bu yıl 2.01 TL’den satıldı. Kuru fasulyeyi üretici geçen yıl 2.30 TL’den satmıştı. Bu yıl 3.20 TL’den sattı.
    -  Dana eti 14.60 TL iken bu yıl 17.40 TL’den, kuzu eti 18.75 TL iken bu yıl 22.00 TL’den işlem gördü.
    Her şeye rağmen, genelde üretici fiyatları bir yıl içinde büyük ölçüde artırmadı. İşte bunun için üretici “Para kazanamıyoruz” diyerek yakınıyor. Para kazanamayan üretmiyor. İthalat zorunluluğu ortaya çıkıyor. İyi de o zaman gıda enflasyonu nasıl artıyor?

    Gıda fiyatlarını kim yükseltti?
    Bu sayfadaki tabloya bakınız. 2014 Ocak ayında, bir gıda ürününün üreticinin tarlasından kaça çıktığını, tüketicinin sepetine kaça girdiğini görünüz.
    -  Üreticinin 1.11 TL’den sattığı domates pazarda 2.54 TL, markette 3.25 TL. Üretici fiyatı ile market fiyatı arasında yüzde 192 fark var.
    -  Üreticinin 2.01 TL’ye sattığı sivri biber pazarda 4.92 TL, markette 5.43 TL. Üretici ve market fiyatı arasında yüzde 170 fark var.
    -  Halkımız üreticinin 36 Krş’tan sattığı lahanayı marketten 1.38 TL’ye, üreticinin 80 Krş’a sattığı elmayı 3.24 TL’ye satın alıyor.
    -  Üreticinin 3.20 TL’den sattığı kuru fasulye markette 9.23 TL.
    Görülüyor ki, sorun pazarlama zincirindeki yanlışlar. Bir yanda, üretici maliyetlerini fiyata yansıtamadığından ya para kazanamadığı ya da zarar ettiği için üretimi kesiyor. Biz gıda maddelerini ithal etmek zorunda kalıyoruz. Öte yanda, tüketici gıda maddelerine yüksek ödeme yapıyor. Bir ayda gıda enflasyonu yüzde 5.16 gibi yüksek rakamlarda gerçekleşiyor.