Sayfalar

31 Ocak 2014 Cuma

Kalbinize ve beyninize mühür olsun! Gönül Deryası 2


Allah’ın bile insanlar hakkındaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra verdiğine inanırken…

Biz kim oluyoruz da insanları birkaç kez görmek, iki-üç yazı okumak, birkaç dedikodu dinlemekle, yargılama hakkına sahip olabiliyoruz.!
                                                                                            Dale Carnegie

30 Ocak 2014 Perşembe

a)Becerikli b) becerikli ötesi kadınlar.. Siz hangi kulvardasınız?

   

Bir kadın komşum var. Arabasını karşı kaldırıma, benim arabamla kardeşinin arabası arasına park ediyor. Kabul ediyorum, dünyanın en kolay park yeri değil. Birkaç manevra gerekiyor.

Bir yıldır her akşam aynı şey oluyor. Geldiğinde kornaya basıyor, erkek kardeşi dışarı çıkıyor, “sağa git, sola kıvır, hop, tamam, ileri” diyerek ablasını yönlendiriyor, 5-10 dakikalık bir mücadeleden sonra araç park edilebiliyor.

Her seferinde hayretler ve hayranlıklar içinde kalıyorum.

Hayretim: Bir yıldır park sensorlarına rağmen bu işi öğrenemiyor olması.

Hayranlığım: Her akşam erkek kardeşini sokağa çıkarabiliyor olması.

Zayıflık, iktidar doğurabiliyormuş!
 
***
 
 
Ben bu kadının her bakımdan tam tersiyim.

Kendi işimi kendim görürüm, hızlı öğrenirim ve yüzde yüz iktidarsızım!

Hayatım boyunca kimseyi yönetmedim/kullanmadım.

Kullanmayı da yönetmeyi de tiksindirici bulurum. Ama bazen (park dışındaki durumlar için) cidden yardıma ihtiyacım oluyor. Ama o vakit de kimseyi bulamıyorum, bulduğumu da yardım etmeye ikna edemiyorum..

Şunu düşünüyorum: İnsanları kullanmayı beceremediğim için mi her şeyi hızlı öğrenmek ve kendi işimi kendim görmek zorunda kaldım…

Yoksa böyle bir yeteneğim olduğu için mi insanlar bana yardım etmeye gerek duymuyor?

Yeteneğim cezasız kalmıyor gibi bir şey bu.
***


Nerede beceriksiz, öğrenme güçlüğü çeken, kaprisli bir kadın var, orada becerikli, her işe koşan ve bundan hiç gocunmayan kul köle bir erkek vardır.

Nerede tembel, iş görmez, bencil bir erkek var, orada dişini tırnağına takan, çalışkan, becerikli bir kadın vardır.

Nasıl oluyor bu?

Yetenekli olana Allah beceriksiz veya tembel bir eş şeklinde bir “ceza” vermek zorunda mıdır?

İlahi denge dediğimiz şey bu mudur?

Komşum gibi öğrenme zorluğu çeken zayıf, yeteneksiz bir kadın olsaydım eminim her işimi yapacak, beni kapıdan kapıya taşıyacak bir kocam olurdu.

Ama elimde çekiç, İngiliz anahtarı ve hatta zaman zaman matkap olduğu için (herhalde), böyle kukumav kuşu gibi bir başıma kalakalıyorum çoğu zaman 72 parçalı alet çantamı gören kaçıyor… adeta!
***


Ben şunu gördüm: Kimse becerikli diye daha çok sevilmiyor. Üstelik beceriksizlere daha çok servis yapılıyor. Arkalarına yastık, ayaklarına puf, ellerine kahve…

İyi de insan doğuştan becerikliyse ne yapsın?

Zorla da köreltilmez ki beceri?

İşin sırrı şu olmalı: Beceriksiz görünen becerikli bir insan olmak!

Nasıl olacak da olacak bu bilmiyorum. Üzerinde çalışacağım. Hatta beş derslik bir seminer haline bile getirebilirim.

Ne de olsa seminer çağındayız. Nereye baksam bir konuda eğitim veriliyor ve hatta ben de onlara gidenlerdenim..
 
Ne kadar doğru bir tespit değil mi? Aynı şeyi düşünsem de asla bu kadar güzel izah edemezdim. Aşkın, esaretin, hastalığın, hastalık bahanesinin,  çocukluğun, kadınlığın, gücün, paranın, zayıflığın ..... yeter ki isteyin, iktidar için bahane çok.
"Tek ben değilmişim" diye  mutlu olduğum (kendimi bulduğum mu deseydim)  Mutlu Tönbekici'nin Zayıflık iktidar doğurabiliyormuş!   başlıklı yazısını paylaştım sizlerle.
 
Sevgiyle kalın. 
 

Gülümse.......


Düğün videomuzu tersten oynattıkça sevinçten uçuyorum. yüzükler çıkıyor karım salondan çıkıp arabaya binip gözden kayboluyor...
Çok beğendim, kimin aklına gelir bu...

Benim evimde;




Bir toz tabakası, altındaki ahşabı korur. (çaldım)


Bir ev mobilyaların üzerine 'seni seviyorum' yazabildiğinde gerçek bir ev olur.
(bunu da çaldım; ne yapayım çok beğendim, kendimi daha bi sevdirdi bu cümleler bana)


 

"Camlar havanın uzun süredir kapalı olmadığı anlaşılınca"  silinir ki  muhteşem manzaralı yeni eve taşınmışsınız gibi olursunuz, kendinizi salon camına yapışmaktan alıkoyamazsınız). (Başka bişey yazmamaya karar verdim, durum iyiye gitmeyecek galiba)  





27 Ocak 2014 Pazartesi

Nazım Hikmet'ten


Artık ben de sıkıldım güçlü görünmekten,

İçim düğüm düğümken başka düğümleri çözmekten...

Herkese yetişmekten ama hep kendime geç kalmaktan...

Eskiden olsa bir şekilde yakasından tutardım hayatın,

Ama şimdi tutunduğum her hayat elimde kalıyor...

Ya benim gücüm tükenmiş, ya da hayatın karşıma çıkardığı yürekler çok acımasız...

Hak etmeyenler en konforlu kalplerde sefalarını sürerken,

Nedense ben hep iyi halden tahliye ediliyorum yüreklerden...

Süs örgüler

Slm,

bir arkadaşımın annesi torunlarına atkı bere örmüş onlara süs rica etti, seve seve yaptım, iyi günlerde kullansınlar.
Nasıl yaptığımı paylaşacağım (bu yayın başlığında). Yabancı bir siteden almıştım bulamadım. Sitede var diye yapım aşamasında resim de çekmemiştim.
Birçok örgü süs modelleri var, hepsi de birbirinden güzel. Örgü seviyorsanız size fikir olması açısından bu da bir örnek. 



Bu çiçeğin yapımı normal tığ işi gibi sağdan sola gitmiyor. Yolunu şaşırmış gibi bir sağa bir sola gidiyor. Şimdi böyle okuyunca nasıl yani diyebilirsiniz ama yapmaya çalışınca sanırım beni daha iyi anlayacaksınız.
Yapım aşamalarının daha iyi anlayabilmeniz için numaralar ekledim. Numaraların açıklamasını yazarak anlatmaya çalıştım.

1-) ilk önce 5 tane zincir çekip halkamızı oluşturuyoruz.

2-) Daha sonra üçlü çıkartarak ve aralarına 2 zincir çekerek kafesi oluşturaya başlıyoruz.

3-) 10 adet kafes yaptıktan sonra 3 zincir çekip gerideki trabzanın üzerine batıyoruz. (Burada ipin daha düzgün olması için arkasını çevirerek örebilirsiniz, 1 adet trabzandan sonra örneğe devam etmek için de öne çevirilmelidir.)

4-) Oluşturduğumuz bölümün üzerine 5 adet üçlü olarak trabzan yapıyoruz.

5-) 5.li trabzanımızı yaptıktan sonra hemen altındaki kafesi oluşturduğumuz trabzana geçiyoruz. Ve 5 adet daha onun üzerine yapıyoruz. Toplamda 10 adet olacak böylece çiçek yavaşça kıvrılmış oluyor.

6-) Alt bölümede trabzanları yaptıktan sonra örneği sabitlemek için dolguları yapmaya başladığımız başlangıç noktasına ilk trabzanın dibine batıyoruz.

7-) Her bir kafesin üzerine böyle yaparak devam ediyoruz. Çiçeğin şekillenmeye başladığını görebilirsiniz.

8-) Ve çiçeğimizin bitmiş hali...
Umarım anlaşılıyordur en yalın hali ile ancak bu kadar anlatabiliyorum. Böyle şeyleri bakarak değil uygulamaya geçerek öğrenmek aslında en kolayı. Bence bir taraftan bakıp okuyun bir taraftanda elinizde tığ ve yün yavaş yavaş yapmaya çalışın.
http://www.dantelsarayi.com/dantelden-yaprak-yap%C4%B1m%C4%B1.htm
Sevgiyle kalın

FB yastıklar

Slm,

Bu hafta sonu FB'ye çalıştım.





Sevgiyle kalın

Havuçlu Cevizli Makarna

Slm,

Makarna deyip geçmeyin. Bambaşka bir yeri vardır bende. En kral yemeğimdir kendisi, her öğün olsa "yine mi" demem.
Bi o kadar da güzel hatıralarım vardır.
Hayatımın çoğu o üniversite senin bu üniversite benim koşturmakla geçtiği için herhalde. O dönemler evimden eksik olmayan sevgili arkadaşlarımın en özel menüsüydü, dersten çıktık mı bize koşardık.
Her bi sosu denerdim, tamamen bana özgü; elinde ne varsa değerlendir sosu hazırlardım.

Kendisiyle şu an eskisi gibi sıkı-fıkı değiliz ama ara sıra aklıma gelmiyor değil. Ayrıca yıllar sonra bişey de öğrendim. O kadar uydurmasyon sos hazırladım, makarnaya ceviz katmak hiç aklıma gelmemişti. İş yerinde bir arkadaş bahsetti,  şaka yapıyor zannettim, baktım ciddi ciddi anlatıyor, biz Tokatlıyız hep böyle yaparız dedi.
Ben durur muyum tamam sizin ceviziniz varsa bizim de fındığımız var dedim ve denedim.

İşte tarifi:

Makarnayı Ağustos, Eylül gibi yapmıştım ancak yayınlayabiliyorum. Resimler gözüme çok güzel geldi, iştahım açıldı, az önce yemiştim ama tekrar acıktım sanki.

Malzemeler:

1/2 paket makarna
Havuç (orta boy 1 adet)
Soğan
Yeşil biber
Maydanoz
Acı biber (arzunuza göre)
Sızma zeytinyağı
Nane (kuru)
2 diş sarımsak (arzunuza göre)
Ceviz veya fındık iri dövülmüş 1 su bardağına yakın.
1 çorba kaşığı civarı limon

Makarnayı 8-10 dk civarı (markaya göre fark ediyor) haşlayın ve süzün. Suyundan 1 su bardağına yakın ayırın.
Sosu: Soğanları yemeklik doğrayın ve hafif karamelize edin. Salçayı, rendelediğiniz havucu, küp küp doğradığınız domatesi (kabuklarını soyun), yeşil biberi, sarımsağı, kuru naneyi, acı biberi, limonu (kabuklarıyla birlikte rondodan geçirmiştim)  ekleyin 2 dakika civarı harmanladıktan sonra ayırmış olduğunuz makarna suyunu ekleyin. 2 dakika (ortalama süre)  sonra makarna ve  maydanozları ekleyin. Yaklaşık 1- 2 dakika sonra ceviz veya fındığı ekleyin veee servise hazır.
Not: Cevizli makarna ertesi güne  kalınca  rengi koyulaşıyor. Ceviz servisini tabağınıza yapın veya makarnayı kişi sayısına göre yapın.
Tercih damak lezzetinize kalmış, bu tarifi fındıklı ve cevizli olarak denedikten sonra bu sosa artık eklemiyorum, makarnada pek sevemedim fındık/cevizi. Geçenlerde bir arkadaşım tereyağlı cevizli erişte yaptı (benim gibi ekstra bişeyler katmadı) lezzeti çok güzeldi. Bi ara makarnada deneyeceğim. Sadece tereyağ ve fındık/ceviz güzel olacak.
Afiyet olsun.




Kendi çektiğim acı biberim, vazgeçilmezlerimden.
Sebzeler biraz diri kalmalı  veya tamamen pişirerek sosa biraz daha makarna suyu ekleyip rondodan geçirerek harmanlamadan  makarnanın üzerine de servis yapabilirsiniz (denemedim şimdi aklıma geldi).


24 Ocak 2014 Cuma

Şems Tebrizi



 “Bildiklerini unut.” “Gel al eline bir silgi, şu yeni başlayan güne bilgilerini silmekle başla.”
“Zanlarını, yargılarını, önyargılarını ve dahi bütün genellemelerini koy bir çuvala ve hepten terk et.

Gıybet etme sakın, bil ki dedikodu denilen şey mıknatıs gibi kötü enerji çeker.
Kimsenin aleyhine konuşma, uzaktan atıp tutma, insanları kem dille yargılama, bil ki yanılırsın.

Birini ne kadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onun durumuna düşme ihtimalin o kadar artar.
Kainatın matematiğidir. Bir koyar, bir alır insan. Bilmeden kendi hesabını dürer "
 

"Hiçbir konuda emin olma"
" Kendini ayrıcalıklı sayma.
Konumuna ya da mevkiine, ismine veya şöhretine güvenme.
Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir.

Nazlı nazlı yükselir köpük, derken pat diye sönüverir.
Her zaman başkalarından öğrenmeye açık ol.

En iyi bildiğin konularda bile köşeli düşünme, büyük konuşma.
Cümlenin sonuna nokta değil, ünlem değil, virgül yahut üç nokta koy. Açık bir kapı bırak daima.

Ne kadar bilsen de hiçbir zaman yeterince bilemeyeceğini unutma.
Tevazudan şaşma. Ancak o zaman kurtulabilirsin bilginin cehaletinden. " diyor DOST...

Not: Resimler Ayçacımdan. TSK


                                                                                                                                Şems Tebrizi






23 Ocak 2014 Perşembe

Hz. Mevlana'nın 7 öğüdü



1- Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
2- Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
3- Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
4- Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
5- Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
6- Hoş görülükte deniz gibi ol.
7-Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.


Mevlana'nın 7 öğüdü okul müfredatına konulur inşallah.
Umut ederim ki birkaç nesil sonra kaybettiğimiz değerlerimizi  buluruz.

Sevgiyle kalın

Beyazıt Kulesi

Slm,

İstanbul'un gerdanını bulmaya karar verdim. Beyazıt kulesi ile aramaya başladım.

Beyazıt Kulesi, yangınları gözetlemek ve haber vermek amacıyla İstanbul'un Beyazıt semtinde 1749 yılında inşa edilen 85 metre yüksekliğinde kule.
Gözetleme yerine kadar çıkan merdivenler 180 basamaktan ibarettir.
Başlangıçta ahşap olarak inşa edildi. 1756'daki Cibali yangınında,  1826'da yeniçeri ayaklanmasında tekrar yandı.
Kule üçünçü kez Sultan II.Mahmut zamanında, 1828 yılında Senekerim Balyan'ın mimarlığı altında tekrar yapıldı.
Uzun süre geceleri farklı renklerde aydınlatılarak İstanbullulara ertesi günün hava tahminin duyurulması için kullanıldı.
Kulenin mavi renkte aydınlatılması ertesi gün havanın açık olacağını, yeşil yağmuru, sarı sisi ve kırmızı karı haber verir.
Bu uygulamaya 1995 yılında son verildi, 2010 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin girişimiyle tekrar başlandı.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Beyaz%C4%B1t_Kulesi alınmıştır. Bilgileri biraz özetledim.

 Merdivenleri çıkmak hiç de kolay olmadı (güya spor yapıyorum yine de zorlandım), hala ayaklarım ağrıyor.  Çıkmak ayrı, inmek ayrı bi zor geldi ama değiyor. İlk defa donanımlı bir fotoğraf makinam olmadığı için üzüldüm, ihtiyaçlar listesi kabarıyor. Şimdi size mevcut makinamla imkanlar ölçüsünde çektiğim harika kareler gönderiyorum  tadını çıkarın.
 Kulenin önü.


 Solda turkuvaz çatı İstanbul Hukuk sağdaki bina ise Siyasal Bilimler Fakültesi.  Dikkatli bakınca farkına vardım "halik metro köprüsünü" ilk kez gördüm.
 Ellerime sağlık, nasıl güzel çekmişim değil mi? Şehzade Camii enfes bi kare.


 Zeytinburnu'nda yapılan tarihi silüeti bozduğu gerekçesiyle bi ara gündeme gelen yapıyı görüyorsunuz.    Buraya onay veren yetkililere hatırı sayılır cezalar yağsa herkese örnek olur ama ...... Devletin malı, rant, siyaset; sen nelere kadirsin.

 Galata Kulesi ve Galata Köprüsü'ne bakış.
 Endamım. :))

 

 
Kulenin içten görünüşü.
Sevgiyle kalın.

21 Ocak 2014 Salı

Kıymalı erişte

Slm,

Daha önce evde yaptığım erişteyi sizlerle paylaşmıştım. http://aynurunaynasi.blogspot.com/2013/09/mor-havuclu-eriste-tarifi.html ve http://aynurunaynasi.blogspot.com/2013/09/havuclu-eriste-turuncu.html sizlerle paylaşmıştım.

http://www.blogger.com/blogger.g?blogID=1546367457167777984#editor/target=post;postID=8833345191540620237;onPublishedMenu=posts;onClosedMenu=posts;postNum=1;src=postname

Malzeme:

2 su bardağı erişte (mor ve turuncu karışık)
3,5  su bardağı su (su oranı erişteye göre değişiyor)
Tereyağ
Zeytinyağ (sızma)
Tuz
Rendelenmiş kaşar peyniri (yaklaşık 1 su bardağı)

Kıymalı iç:

Soğan
Domates
Yeşil biber
Kıyma
Acı pul biber

Kıymalı için malzemelerini sırayla kavuruyoruz.
Erişteyi yukarıdaki ölçülerle hazırlayın. Aşağıda gördüğünüz gibi kıymalı harç ortaya gelecek şekilde hazırlayın ve üzerine rendelediğiniz kaşar peynirini serpin. Yaklaşık 10 dakika (kaşar peyniri hafif kızaran dek) pişirdikten sonra tamamdır. Afiyet olsun
 Borcama alimünyum folyo serdim ama sonra pişman oldum ama iş işten geçti. Siz yapmayın. Toksik madde yayıyorlar.



Sevgiyle kalın.

Prof. Üstün DÖKMEN'den inciler


-
Güvenmediğin kimseye aleyhine kullanabilecek hiçbir koz verme.

- İnsanlara d
oğru değer ver, hak etmeyenleri sil.

- Kimseye yalvarma.

- Asla dönüp arkana bakma.

- Sır tutmasını bil.

- Dostlarının yeri ayrı, sevgilinin yeri ayrı. Sevgilin için dostlarını, dostların için sevgilini satma.

- Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, ama aklının bir köşesinde de tut.

- Bir ilişkiyi kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama.

- Seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et.

- Seni dinleyip anlamaya niyetli olmayanlarla tartışma.

- Emrivaki oluşturulan dostlukları kabul etme.

- Eğer verdiğin o kişide kalmıyorsa ikinci bir sır şansı verme.

- Kendini öven insanlardan kaç.

- Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma.

- Kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma.

- Sorunun olduğunda insanlar zaman ayırıp seni dinliyorsa onların öğütlerini gözardı etme.

- Göz göre göre su birikintilerine taş atma, mutlaka üzerine sıçrar.

- Gözyaşlarının değerini bil. Onları hak etmeyenler için harcama.

- Senin zekana inanan insanları hayal kırıklığına uğratma.

- Kendini sev.

- Dışarıdaki güneşe bakıp gülümse ve önünde koskocaman bir gelecek olduğunu unutma.

- Dostluğunla yetinmeyenler için hiçbir fedakarlık yapma.

- İnsanları kaybediyorsun diye ağlayıp sızlama, ama kazandığın insanların değerini bil.

- Kimseye taşıyabileceğinden fazla değer verip bununla övünmesine fırsat verme.

- İstediğini almak için asla duygu sömürüsü yapma.

- Sana duyulan sevgiyi ve güveni istismar etme.


Hayatın kıymetini bilmeniz dileğimle. Sevgiyle kalın

16 Ocak 2014 Perşembe

Mütevazi kızın şiiri

Ben bu mütevazi şiire  bayıldım. 
Günümüz koşullarında  mütevazi istekler, şaka değil. Okuyun kararınızı verin. Birileri güncellese de güncel halini de paylaşsak.  İpucu vereyim: doğum gününde uçak, nikah Mars'ta, öğle yemeği Mardin(aklımda yazılı), akşam Paris vb. Daha yazmıyorum, kimse ürkmesin diye, gerisini siz tamamlayın.
Son zamanlarda iyice zayıflayıp çöpe dönen endamı yerinde arkadaşıma da sevgiler.... :)

Bir yarim olsun esmer, yakışıklı,
Çok şey istemem, boyu 1.80 olsun.
Fazla zengin olmasın umrumda değil,
Yetir ki 50-60 milyarı olsun.

Mesleğe etikete hiç önem vermem,
İster mühendis, ister doktor olsun.
Düğünümde fazla görkem istemem,
Yeter ki nikahımız Hilton da olsun.

Balayımız küçücük bir tatil,
Paris te, Roma da, New-York ta olsun.
Yüz görümlüğü önemli değil,
Ne çıkar, birkaç taşlı pırlanta olsun.

İstedim ki olmuşken gönlümce olsun.
Nerede olursa olsun otururum ben,
Minicik, 3 katlı bir köşküm olsun.

Evimde erkeğimin sözü geçmeli,
Yeter ki benim de müsadem olsun.

Ev işlerimi kendim yaparım,
Bana yardım edecek birkaç hizmetçim olsun.

Yemek hazırlamak ayrı bir zevktir,
Pişirecek Bolulu bir aşçım olsun.
Midem büyük değildir, kuru ekmek yerim,
Yeter ki katığım siyah havyar olsun.

Seyahat etmek en büyük zevkim,
Yeter ki arabam Mercedes olsun.

Yaz tatilim sakin geçmeli,
Bunun için Side de bir yalım olsun.
Soğuk karlı kış günlerinde,
Uğrak yerimiz Uludağ olsun.

Yılbaşı gecesi tek eğlencemiz,
Maksim de İborotti konseri olsun.

Doğum günümü hatırlasın yeter,
Yeter ki hediyesi bir yakut olsun.

Yıldönümümüzü birlikte kutlayalım,
Bana hediyesi bir villa olsun.


Kocayalım onunla aynı yastıkta,
Yeter ki yastığımız atlastan olsun.

Çocuklarımı kendim büyütürüm,
Bakacak İtalyan bir dadımız olsun.

Bundan ibaret bütün isteğim.
Nice kısmetlerim çıktı da teptim.
Benim gibi bir alçakgönüllüyü alacak olan,
Sadece birazcık sabırlı olsun....

sevgiyle kalın

13 Ocak 2014 Pazartesi

Yılbaşımı açtıramadım

Bi ara kızdım, söksem, çöpe atsam... bi sürü abzurt çok pis planlar yaptım çiçek açmıyor diye ama beni utandırdı, böyle de çooooooooook güzeller. Maşallah demeyi unutmayın.


Gripsiniz veya değilsiniz, önemli değil bol bol limona devam.

Merhaba,
Yine geç kaldım. Uzmanlar der ki limonu sadece suyu değil kabuk ve posası ile birlikte tüketin. Ben nasıl yapıyorum size de hatırlatayım. Daha önce de http://aynurunaynasi.blogspot.com/2013/08/limonu-bol-bol-tuketelim.html sizlerle paylaşmıştım. Ama o zeytinyağı ile yaptığım bugünkü ise suda.
Öncelikle limonu güzelce yıkayın (sirkeli su veya exsirde bekletin) daha sonra aşağıda gördüğünüz gibi rondodan geçirin. Limon çok sulu olmadığı için (veya benim rondo nazlı) biraz kalın oluyor, yaklaşık 1/2 veya 1 çay bardağı su ekleyin ve tekrar iyice ezilene dek rondodan geçirin ve günlük su kabınızın içine karıştırın. Günde 2 tane tüketmeye çalışın. Limon suyuna göre lezzeti daha keskin olduğu için az az karıştırarak damak lezzetinize göre miktarını ayarlayın.


 Limonun çekirdeklerini çıkarmayın, onlar da bi güzel parçalanıyor.


Ve hazır, şifalar olsun.
Sevgiyle kalın.

Erişte

Slm,

Daha önce evde yaptığım erişteyi sizlerle paylaşmıştım. http://aynurunaynasi.blogspot.com/2013/09/mor-havuclu-eriste-tarifi.html ve http://aynurunaynasi.blogspot.com/2013/09/havuclu-eriste-turuncu.html sizlerle paylaşmıştım.

Malzeme:

2 su bardağı erişte (mor ve turuncu karışık)
3,5  su bardağı su (su oranı erişteye göre değişiyor)
Tereyağ
Zeytinyağ (sızma)
Tuz

Yapılışı: Tereyağ ve zeytiyağda turuncu havuçla yaptığım eriştenin 1/2 bardağını  rengi dönene dek kavurdum. Artak erişte + mor erişteyi de ekleyerek 30 saniye gibi kısa bir süre daha kavurdum ve sıcak suyunu ilave ettim. Ocağın en küçük gözünde ve kısık ateşe aldım.
Lezzeti çok güzel oluyor. Siz de değişik sebzeli erişteleri deneyin derim ama kendiniz yapın.
afiyet olsun
Sevgiyle kalın

Yılın Şeyleri......

 

 Slm,
 
 Hem düşündüm, hem güldüm. Sizlerle de paylaşayım dedim.
 
* Gezi’de penguen gösteren kanallar: Yılın kanalı!
* Geri çekilen PKK’liler: Yılın sanalı.
* ‘Camide içki içtiler’: Yılın yalanı.
* Örtülü Ödenek: Yılın talanı.
* Fatih Terim: Yılın elemanı.
* RTE: Yılın “el aman”ı
* Halkbank: Yılın bankası!
* RTE - Barzani: Yılın kankası.
* Akil adamlar: Yılın (kullan - at) maşası.
* Özel Bey: Yılın AK paşası.
* Kadına şiddet, kadın cinayetleri: Yılın illeti.
* “Değerli yalnızlık”: Yılın zilleti.
* Beleş makarna ve kömürcüler: Yılın milleti!
* “Paralel devlet”: Yılın devleti.
* AKP’li Burhan Kuzu’nun, “Bu yolsuzluklar yeni mi oldu” tweeti: Yılın gafı.
* RTE’ye göre Halkbank Genel Müdürü: Yılın safı.
* “Devlet içinde çeteler var”: Yılın lafı.
* Halkbank: Yılın KİT’i.
* “Sık bakalım, sık bakalım”: Yılın hit’i
* Eli sopalı, palalı AK milisler: Yılın it’i.
* Jöleli yalaka: Yılın yiğidi!
* Muharrem İnce: Yılın hatibi.
* ATA’nın, ANA’nın müdavimi kalemler: Yılın katibi.
* İlahiyatçı Hayrettin Karaman’ın “Bazı durumlarda yolsuzluklar görmezden gelinebilir” lafı: Yılın fetvası.
* Yurtsever askerlere darbeci damgası: Yılın iftirası.
* Ayakkabu kutusu: Yılın kutusu.
* Faiz lobisi: Yılın kötüsü.
* “İktidarımız döneminde 2.5 milyar ağaç diktik”: Yılın atışı.
* ABD ile Cemaat’in RTE’yi gözden çıkarması: Yılın satışı.
* Biber gazı: Yılın gazı.
* 11 yıldan sonra hâlâ aynı masallara inanan safdiller: Yılın kazı.
* Devletin Güneydoğu’daki hal-i pür melali: Yılın enkazı.
* Çocuğa şiddet ve çocuk tacizleri: (Maalesef bu yıl da) Yılın ayıbı.
* Hugo Chavez, Turgut Özakman ve Gezi’de yitirdiklerimiz: Yılın kayıbı.
* “Yeşiller geldi bey”: Yılın şifresi.
* “Yeşiller”in ayakkabı kutularındaki video görüntüleri: Yılın deşifresi.
* “Camide içki içildi” yalanına katılmayan müezzin Fuat Yıldırım: Yılın hocası.
* Milli eniştemiz Rıza Zarrab: Yılın kocası.
* Malum şahsın İsviçre’deki hesapları: Yılın fiskosu.
* Anayasa Uzlaşma Komisyonu: Yılın fiyaskosu.
* Yalçın Akdoğan’ın “Milli orduya kumpas kuruldu” lafı: Yılın itirafı.
* Cemaat - iktidar anlaşmazlığı: Yılın ihtilafı.
* Gezi isyanı: Yılın itirazı.
* Malumu ilana gerek yok: Yılın hırsızı.
* Hâlâ vatandaşın yüzüne utanmadan bakan’lar: Yılın arsızı.
* Simit: Yılın azığı.
* Simite gelen yüzde 40 zam: Yılın kazığı.
* Başbakan tarafından ikide bir ağlatılan Bülent Arınç: Yılın yazığı!
* Hac sonrası tesettüre giren AKP’li kadın milletvekilleri: Yılın hacısı.
* “RTE’nin g... nün kılıyım” diyen kadın: Yılın bacısı!
* Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Sincan’daki kahramanlar: Yılın acısı.
* Düğün dernek: Yılın filmi.
* Elazığ Müftülüğü’nün depreme karşı hatim indirmesi: Yılın ilmi!
* “Obama’nın sesini özledim”: Yılın özlemi.
* “Her yer yolsuzluk, her yer rüşvet”: Yılın gözlemi.
* “Hıırsııızzzz vaaaarrrr”: Yılın isyanı.
* Yüzde 50’nin hafızası: Yılın nisyanı.
* Gezi gençliği: Yılın gururu.
* Beşiktaş Çarşı: Yılın grubu.
* “Allah onların evlerine ateşler salsın, yuvaları yıkılsın”: Yılın bedduası.
* “N’olur bu bedduayı kabul et ya Rabbim”: Yılın duası.
* Fethiyespor: Yılın “yüce”si.
* Malum başsavcı: Yılın cücesi.
* Davulcu Vedat: Yılın eylemcisi.
* Egemen Bağış: Yılın eğlencesi.
* TOMA: Yılın aracı
* İhalelerden alınan “AK bağışlar!”: Yılın haracı.
* Çocuk gelinler: Yılların dramı.
* Duran adam: Yılın adamı.
* Hak, hukuk, adalet: Yılın paspası.
* Türk ordusuna tuzak: Yılın kumpası.
* Antikapitalist Müslüman İhsan Eliaçık: Yılın solcusu.
* RTE: Yılın yolcusu.
                                                  Melih Aşık

Sevgiyle kalın....

10 Ocak 2014 Cuma

Brokoli

Merhaba,

brokoli kışın vazgeçilmezlerinden. İster kahvaltıda sade olarak tüketin ister salatasını tüketin lezzeti de güzel bi o kadar da faydalı.

Malzemeler:

Brokoli
Sosu için: Sızma zeytinyağı, limon, acı pul biber, nar ekşisi (siz damak lezzetinize göre ekstra baharat ekleyebilirsiniz ezilmiş keten tohumu, zencefil, zerdeçal vb.)



 Daha önce size önermiş olduğum haşlama aparatında "buharda" haşlayın ki vitaminleri suya gitmesin.
 Sızma zeytinyağı, acı pul biber, limonla hazırlanan sosu üzerine gezdirin ve afiyetle yiyin. Sosa nar ekşisi de yakışıyor ben unutmuşum.
Afiyet olsun.

9 Ocak 2014 Perşembe

Köy Kasım 2013 - Ocak 2014

Merhaba,

canım bişey yazmak istemedi, enfes karelerden mahrum kalmayın dedim.
İyi seyirler.





















 

Ocak 2014








Mavinin harikulade güzelliğine bakar mısınız?
 Kamyonla toprak taşımaya doyamadığı için  çocuğa aman vermeyen bir delikanlı ve hayatında ilk kez toz-toprak içinde oynayan yiğenim.
 
Sevgiyle kalın.