Sayfalar

31 Ekim 2013 Perşembe

Ay-Yıldız'ın anlamı (başka bişey mi yazsaydım?)




Konuyla ilgisi yok ama yazmadan geçemeyeceğim.(Bayramdı seyrandı derken bayağı bi evde kaldım. Ay yıldızın anlamanı da sabah/hafta sonu programlarından birinde izledim)  
Bazen diyorum ev hanımı mı olsaydım; o kadar güzel programlar var ki hangi birini izleyeceğini şaşırıyor insan.
Her kanalda birbirinden değerli profesörler cirit atıyor ( üniversite hastanelerinde  uzmana muayene olmak imkansız iken tvde yüzüne bakılmaz billahi) , hem de her gün. Sağlıklı beslenme, bebek bakımı, bilmem kaç yaş çocuk psikolojisi, erkek psikolojisi, kadın psikolojisi, anne psikolojisi,  yemek tarifi, dikiş-nakış vb.. vb..  Bu kadar harika programlar varken insanların çok basit konulardaki cehaleti beni şaşırtıyor.
Evde  olup da (mazeretsiz) çocuğunun eline birkaç TL sıkıştırarak okul kantininden poğaça aldıran anneleri “en beceriksiz hatun”  ilan ediyor ve kınıyorum.  
Tabiki istisnalar var ama  hatunlar en fazla nasıl giyinilir, kuşanılır, bu yılın modası vb konularıyla ilgililer galiba.
Alımlı boş kadınlar, entelektüel görünen  boş erkeklerle sarıldık.  Bir kanalda “vergi” nedir diye halka sordular. Cevaplar (daha doğrusu saçmalıklar) ağzımı açık bıraktı; bi endamlara bi cevaplara baktım oturup “vay Türkiye’min başına gelenler” diye bağıra bağıra ağlayasım geldi. Bi açıdan da sevindim verginin ne olduğunu bilmeyen ama bi dünya vergi ödeyen vatandaş “en mutlu vatandaş”, daha fazla vergi alsın devlet baba ve daha çok hizmet yapsın (inşallah) dedim kendi kendime(gördüğünüz gibi evde kalmak bana yaramıyor, sapıtıyorum).
Evde kalsam.....

Patlardım,  o psikolog senin bu psikolog benim gezer dururdum muhtemelen.
Ama evde olup harbiden hakkını veren bi dünya kadın da yok değil elbette.
Şimdi gelelim başlığın konusuna. Uzun zamandır paylaşayım diyorum ama zamanım olmadı. Ay-yıldızlı bayrağımız her daim gözümüzün önünde, başımızın üstünde. Anlamını biliyor musunuz? Minik ama çoook önemli bilgi:
                                  Ayın hilal şekli ebced hesabında “ALLAH” anlamına geliyor. 

                             Yıldız peygamberimiz ve islamın 5 şartını simgeliyor.
 
Yukarıda açıkladığım nedenlerden dolayı bayrağımızdan  short, pantolon vb. yapılmamalıdır. Başbakanımızın yurtdışında zemindeki bayrağımızı neden alıp,  öpüp cebine koyduğunun ne kadar manidar  olduğunu anladınız değil mi?
Bence AB bizi bu bayrakla ömür billah üye yapmaz. (ayrıcalıklı –çifte standart- üyelik hariç).
Sevgiyle kalın…

30 Ekim 2013 Çarşamba

Halide Edip- İpek Çalışlar


Merhaba,

Uzun zamandır size  kitap önerisinde bulunamadım. Özet kitaplara takıldım ve onları da paylaşmak istemedim ayrıca her okuduğumu da paylaşacak kadar beğenmiyorum.
Bazen pek normal olduğumu düşünmüyorum.
Okuduğum kitaplar en çok satanlar, en fazla reklamı yapılanlar olmaz.
İzleyip beğendiğim filmler de öyle.
Veya... Galeyana mı gelmiyorum acaba?
Son okuduğum ve mutlaka okumanızı tavsiye ettiğim bir biyografi.
Halide Edip Adıvar'ı İnkılap Tarihi kitaplarındaki birkaç cümlelik bahisten ve  Sultan Ahmet Meydanı'nda yaptığı konuşma  harici ne kadar tanıyoruz.
Eğitimi,
Kurtuluş Savaşı mücadelesi,
Ya mücadele sonrası,
Evliliği,
Pişmanlıkları,
Kırgınlıkları,
Üzüntüleri,
Biyografisine Sığmayan Kadın demiş İpek Çalışlar Halide Edip Adıvar için. Okuyunca harbi harbi öyle olduğunu görüyorsunuz.....
....

İpek Çalışlar'ın kalemi akıcı, sürükleyici, akşam olsa da devam etsem diyorsunuz. Bir solukta ve zevkle okuyacağınızı umuyorum.
Osmanlı ne kadar güçlü kadınlar yetiştirmiş, kitabı okurken düşündüm yeni Türkiye'nin başbakanı Halide Edip olsaydı ne muhteşem olurdu....,....
İpek Çalışlar'ın daha önce Latife Hanım'ı paylaşmıştım.  http://aynurunaynasi.blogspot.com/2013/06/latife-hanm.html
Bir yazarın kaynaklar bölümü ne kadar kabarıksa o kadar güvenle okuyorum. Yazarın kaleminin güzelliği bütün cümlelerini sarmışsa o kitabı okumak bir zevktir. Önerim, bu biyografiyi okuyun.

Sevgiyle kalın

Ekim 2013 Köy

Merhaba,
Kurban Bayramı 1 hafta, İstanbul'da kalmaya niyetli değildim ama memlekette ne kadar planım dahilindeydi bilmiyorum. Rüzgar memleketten esti yolum yine Karadeniz'e düştü. Ben elimden geldiği kadar enstantaneleri yakalamaya çalıştım,  seyreyleyin.
yeni resimlerle güncelleyeceğim diğer makinadaki resimleri henüz aktaramadım. Şimdilik bu kadar
Yolda 60  dakikada dört mevsimi yaşadım.
Aşağıdaki kare sizi aldatmasın, gece değil. Güpegündüz....Belki de öğle.. Simsiyah bulutlar  gün içinde akşamı yaşattı. Bazen silecekler yağmurun hızına yetişemedi.
 
Gökkuşağı, harika bir görsel şölen.

Karadenizli'nin tarlası.
Tirebolu'da apar topar çektiğim kalenin resmi.
Şimdi bahçeden kahvaltı için topladım.
İştahınız kabarsın çok güzel görünüyorlar değil mi?


Giresun'lu olanlar bilir buna otluk deriz, belki de saplık demek daha uygun. Köyde herkesin tarlasında en az bir tane bulunur, anılarınızı yad edin diye ekledim.

Kivi Karadeniz'i sevdi. Minicik fidan kısa sürede aldı başını gitti. Bize fotoğraf çekmek düştü. Harika görünüyorlar. Alt resimde de mısırları görüyorsunuz, hasat zamanı.

Bizde çöten derler, Mısırları içine koyarsın, hem kurur hem de haşerat içine giremez.





Şu güzelliğe bakar mısınız? Allahım neler yaratıyorsun. Tabloluk bir manzara.
kestane topladım, dikenleri ellerime battı, hala çıkaramadım canım yanıyor. Çok güzel görünüyorlar değil mi, cilalanmış ahşap gibiler.




Yaz başı bahçenin her tarafında bu menekşeler boy gösterecek.
Şimdi hayal edin aşağıdaki fındık bahçesinde her yer bu menekşelerle dolup taşmış, adeta çiçekler hep bir ağızdan şarkı söyleyerek sizi karşılıyor. Yukarıda görüldüğü gibi şu an bu konsere hazırlık var. Aşağıdaki tabloda ise birileri yalnızlığı seçmiş, sessizliğin tadını çıkarıyor sanki, sükûnet içinde başını öne eğmiş kendini dinliyor.


sevgiyle kalın

23 Ekim 2013 Çarşamba

Farkında Olmalı İnsan....



Can Yücel'den.... Bu kadar mı muhteşem yazılır, aşağıdaki şiiri okuyun ama şimdi değil.
Kendinize yarım saat dinlenme molası verin, bütün gün çalıştınız en doğal hakkınız bu.
Bir bardak çay-kahve alın, keyifle yaslanın koltuğunuza, ayaklarınızı uzatın, sırtınızı da iyice yasladınız değil  mi? 
Şimdi aşağıdaki şiiri okuyun; okuyun ama yavaş yavaş, taaa yüreğinizle okuyun.
Sonra mı... Orası size kalmış benden bu kadar.



Farkında olmalı insan…
kendisinin, hayatın olayların, gidişatın farkında olmalı.
farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen…


bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli.
anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını
ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli.




şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli.
henüz bebekken ‘dünya benim!’ dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu,   ölürken de aynı avuçların ‘her şeyi bırakıp gidiyorum işte’ dercesine apaçık kaldığını fark etmeli.


ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.
baskın yeteneğini fark etmeli sonra.


azraillin her an sürpriz yapabileceğini,
nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insan
ve ölmeden evvel ölebilmeli.
hayvanların yolda kaldırımda çöplükte
ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli.
eşref-i mahlukat (yaratılmışların en güzeli) olduğunu fark etmeli.
ve ona göre yaşamalı.


gülün hemen dibindeki dikeni, dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli.
evinde 4 kedi 2 köpek beslediği halde
çocuk sahibi olmaktan korkmanın mantıksızlığını fark etmeli.
eşine ‘seni çok seviyorum’ demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli.
dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini,                                                       ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu
fark etmeli.

zenginliğin ve bereketin, sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli.


fark etmeli.
ömür dediğin üç gündür,
dün geldi geçti yarın meçhuldür,
o halde ömür dediğin bir gündür,o da bugündür.

Can Yücel
Sevgiyle kalın...

İslim Kebabı

Merhaba,

uzun zamandır eklemek istediğim bir tarif misafirlerimin de beğenisini her zaman alıyor.
Önceki yıllarda patlıcanı hazırlayıp derin dondurucuya da koyuyordum, pratik oluyordu ama onun lezzetini çok beğenmedim. Artık derin dondurucuya patlıcan koymuyorum.

Malzemeler:

Köfte malzemesi:

300 gr orta yağlı kıyma
1 kuru soğan
karabiber
2-3 diş sarımsak
maydanoz
1 yumurta
bayat ekmek (az)
tuz

Pişirmek için:

Domates (sos ve üstü için) 2 veya 3 adet orta büyüklükte
Biber
1 diş sarmsak
su
tuz
zeytinyağ (sızma)
Kürdan

Patlıcan

Yapılışı: Köfte malzemelerini karıştırıp iyice yoğurun ve yumurtadan küçük toplar hazırlayın.
Patlıcanları uzunlamasına ince dilimledikten sonra tuzlu suda biraz bekletin ve  mümkün olduğu kadar az zeytinyağında hafif kızartın.
Kızarttığınız patlıcanları + şeklinde serin ve hazırladığınız köfte toplarından 1 adet yerleştirerek  sarın (ben köfteleri ayrıca yağda kızartmıyorum),  ortasına 1 dilim domates+biber saplamış olduğunuz kürdanı batırın tepsiye yerleştirin.
Orta büyüklükteki 1 veya 2 domatesi rendeleyin, su + tuz+zeytinyağ ilave edin (ne kadar su eklediğimi not almamışım) 1 diş sarımsak (bütün) ekleyerek iyice karıştırın ve  tepsiye aktarın yaklaşık 200 derece fırında pişirin.
Nefis bir tat ortaya çıkıyor. Ben islim kebabının köftesine baharat fazla eklemiyorum çoğu zaman karabiberi dahi unuttuğum oluyor, etin lezzetini daha iyi aldığımı düşünüyorum.

 Patlıcanlar müthiş yağ çekiyorlar, bu konuda mümkün olduğunca cimri davranmaya çalıştım.


Sıcak servis yapınız. Afiyet olsun....
Sevgiyle kalın

Çiğ Köfte

Slm,

Geç tanıştım ama kendisini pek sevdim, aşağıda görmüş olduğunuz nefis çiğ köftenin tarifini vermek isterdim ama üzgünüm. Ayrıca bu iş deneyim işi. Karadenizli olarak ne alaka mı? Komşuda pişer bize de düşer hesabı, kardeşimin ellerine sağlık.

Ekledim ki sizler de bakının, bu güzellikten mahrum kalmayın diye, hazır değil el yapımı Antep işi bi çiğ köfte...Enfesssss...

sevgiyle kalın

4 Ekim 2013 Cuma

İslam ne diyor biz ne yapıyoruz?

Slm,

Herkes o kadar Müslüman ki,  bu Müslümanları görünce "Müslümanım" demeye dilim varmıyor.
(fotoğrafın üzerine tıklayın)
 
 
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/hatipoglu/2013/10/04/cennette-peygamberimiz-sav-ile-olmak adresinden okudum.

İlgili makalede "İSLAM NE DİYOR BİZ NE YAPIYORUZ" başlığı altında tek cümleler halinde yer alan metni okuyun. Nihat Hatipoğlu yazmış, tespitler ne kadar da doğru değil mi?  Okuduktan sonra tartın ve düşünün.



Sevgiyle kalın...


 
 

Tavada istavrit

Merhaba,


kış geliyor, havalar soğuyunca haftalık olmazsa olmaz menü balık.
Sizlerle yaptığım balık menülerini paylaşacağım. İstavritle başladım devamı ilerleyen günlerde.

Öncelikle küçük balıkları ayrı ayrı kızartmak bir işkence. Karadenizli olmayanlar "kapaklı hamsi tavasını" pek bilmezler, pratiktir, tüm tavaya dizdiğiniz balıkları tek hareketle çeviriveriyorsunuz. Bi ara hamsi tavasının resmini çekip harika aparatlar serime (pratik bilgiler) eklerim.

İstavriti balıkçınız temizlese de, balığın altındaki sert dikeni (kılçık) koparmazlar ve yerken size sorun olabilir. O sert kılçığı ayrıca çıkarmanızı öneririm. Özellikle çocukları olanlar dikkat...


 İstavriti  ilk dizerken sızma zeytinyağı çevirdikten sonra tereyağ kullanıyorum.

 Cinsi ne olursa olsun balığın yanında roka salatasına bayılırım. Az domates, biraz nane ve azıcık sarmsakla da harmanlamışsanız offfffffff değmeyin keyfime(limon vs unutmayın).
 Yiyip içtikten sonra tablo değişiyor tabi. Ah o koku yok mu?
Hava çok soğuk değilse balkonda yemeyi tercih ediyorum.
Afiyet olsun
Sevgiyle kalın...

Kahvaltıya misafirim var :)

Merhaba,

Severim misafiri, ama dozunda...
Ne zaman kayısı reçelini çıkarsam kokusunu nereden nasıl alıyor bilmiyorum  geliveriyor. Bunlar çok akıllı, reçelin hakiki Malatya kayısısından yapıldığını fark ediyor,  pek beğendi


Sevgiyle kalın...

Harika aparat serisi 2

Merhaba,

bazı aparatlar mutfakta size öylesine yardımcı oluyor ki, helal olsun, düşünüp taşınmışlar bu kadar basit bir aparatla böylesine zahmetli ve zaman alan bir işi çözmüşler diyorsunuz. Keşfedersem bunları kaçırmamaya özen gösteriyorum ki benim gibi haberiniz yoksa bilginiz olsun.
Aşağıda kabağı oymak için çok pratik ve bir o kadar da basit işlevli mutfak araç gerecini göreceksiniz.
Bu aparattan bulursanız almanızı öneririm. Artık patlıcan, kabak gibi sebzeleri oymak çok kolay.
Bana dua etmeyi unutmayın





Sevgiyle kalın...





3 Ekim 2013 Perşembe

Herkes öldürür sevdiğini..


….
Herkes öldürebilir sevdiğini
Kimi bir bakışıyla yapar bunu,
Kimi dalkavukça sözlerle,
Korkaklar öpücük ile öldürür,
Yürekliler kılıç darbeleriyle!
….
Herkes öldürebilir sevdiğini,

Ama herkes öldürdü diye ölmez.
......

Oscar Wilde

Fuşya fular

Merhaba,

cıvıl cıvıl bir fular yaptım.


Sevgiyle kalın.