Sayfalar

19 Kasım 2013 Salı

Hamsi Pilavı 1

Merhaba,

Bir Karadeniz'li olarak daha düne kadar benim için balık demek "hamsi" demekti, sadece benim için değil birçok Karadeniz'li için de öyledir.
Mevsimi geldi hamsi pilavı aklıma düştü, araştırdım, araştırdım kuş üzümlü, hafif tatlı lezzetinde pilavla yaptığımı beğenmedim (benim damak lezzetime göre değil). Birkaç kez denedim ve en fazla aşağıdaki tarifin lezzetini beğendim.

Malzemeler:

1,5 kg hamsi (kılçıkları ayıklanmış)
1 su bardağı pirinç
1 iri soğan
1/2 demetten az maydanoz
karabiber
Tuz
zeytinyağ
tereyağ
Limon (az)
Çok az salça-1 çay kaşığı- (soğanı kavururken ekleyebilirsiniz ben unutmuşum)

Yapılışı:
Soğanı ince yemeklik doğrayın rengi hafif değişene dek zeytinyağda kavurun, pirinci ekleyin,kavurun, 2 su bardağı sıcak suyu ekleyin ve karabiberi ekleyerek kapağını kapatın. (Pilavda su miktarı vermek pek doğru değil, her pirincin su çekme kapasitesi farklı) Suyunu çekince (pirinçler hafif diri kalacak) çok ince kıydığınız maydanozu ekleyin minicik karıştırın.
Hamsileri resimde gördüğünüz gibi kalıbınıza dizin, sık sık üst üste dizin ki fırında pişen hamsiler küçüldüğü için araları açılacaktır. Ben hamsiyi çok bol koydum daha lezzetli oluyor.
Pilavı ekledikten sonra hamsiyle kapatın, üzerine tereyağ + az zeytinyağa eklediğiniz limon suyunu ekleyin ve fırına verin. Hamsiler pişince sıcak servis yapın.
Benim pirinçlerim çok arttılar o nedenle içine fazla koydum ama aynı hatayı siz yapmayın derim.
Ayrıca hamsi pilavını fırında porsiyonluk hazırlıyorum, siz daha büyük bir kalıba yapabilirsiniz. Fırın harici ocakta da hamsi pilavını deneyeceğim o nedenle bu tarife 1 dedim. Ocakta yapılan -kızartıldığı için- görsel açıdan daha güzel oluyor. Lezzetini deneyince aktarırım.
Afiyet olsun


Hamsiyi bayağı bol dizdim.
Size fazla pilav eklememenizi öneririm. Özellikle üstüne hamsiyi üst üste ekleyin ki pişerken küçülen hamsilerin arası açılmasın.

Afiyet olsun
 Balkonumdan bir enstantane, çilek yapraklarının üzerine çise düşmüş, izlemeye doyamadım.



BETÜL MARDİN'DEN KADINLARA ÖĞÜTLER...


1. Her sabah spor yap.
 
2. Hep çalışacaksın üreteceksin. Beynin meşgul olacak, hep koşturman gereken işler olacak. 

3. Günceli takip edeceksin. Haber izle, dergi, kitap, gazete oku gündemi yakala Her konuda kendini update et. Yeni çıkan kitapları da bil, yeni açılan lokantaları da, bu sene moda olan renkleri de. 

4. Evlilik ise şart değil, kafanı takma. Gerekli de değil. Hatta şöyle söyleyeyim: One problem less! (Bir problem eksik!)
5. Çocuk meselesine gelince... Ha işte, burada akan sular duruyor. Yapabiliyorsan yap. Birini bu kadar çok sevmek, onun sorumluluğunu taşımak sadece onu değil, seni de mutlu eder. Doğurmayacaksan, evlat edin. O zaman da senin çocuğun değişen bir şey yok. Evlat edinmeyeceksen de, manevi çocuğun olsun, birini okut, geleceğini şekillendirmesine yardımcı ol.

6. Günde bir kere et ye. Mutlaka her öğün sebze ve meyve ye. Kusura bakma, ben tatlı severim. Tatlıdan uzak dur diyemeyeceğim! 

7. Ölümden sonra yaşamak istiyorsan, günlük tut. O küçük notlar, hem kendi hayatının tanıklığı, hem de yarına kalan bir bilgi kaynağı. Mesela benim babam, hiç düşünmeden 60 sene boyunca her gün Ece Ajanda'sına o gün olanları yazmış. Hâlâ açıp okuyorum ve çok faydalanıyorum. 
 
8. Olumlu olacaksın. 

9. Bazı şeyleri kabul edeceksin. Bütün kadınların seni sevmesine imkân yok! Demek ki bazı kadınlara dikkat edeceksin. 

10. Erkeklere gelince, aynı anda birkaçını sevmeyeceksin. Ama onların böyle bir yeteneği ve şerefsizliği olduğunu bileceksin
Nasıl bir asalet, tam bir Osmanlı kadını.
Sevgiyle kalın...

11 Kasım 2013 Pazartesi

Bizim İçin, Siyah çay nedir? Yeşil Çay nedir?




Çayın ülkemizdeki yeri başkadır, kahvaltının kralı, yemeğin tacı, misafirin umudu, içmezsek başımızın ağrısı,… Size Türkiye’nin en kaliteli çayının Giresun’un Tirebolu ilçesinde yetiştiğinden, çayın faydalarından, Çaykur’un yeşil çay üretmeye başladığından, dünyada kimyasal ilaç kullanılmayan tek çayın bizde yetiştirildiğinden bahsetmeyeceğim.
Ne mi yapacağım;  birileri kafa yormuş ve yeşil çayla siyah çayı bi güzel karşılaştırmış, beğendim sizlerle de paylaşayım dedim.
Vatan Gazetesi  Dilek Önder’den alıntıdır..  Hadi bakalım çayı bir de böyle için.... Afiyet şeker olsun.

Çay ve Yeşil çay arasındaki...

Çay, edebiyattır...Yeşil çay, magazindir...

Çay, “sen”dir...Yeşil çay, “siz”dir...

Çay beyaz kalıp sabundur...Yeşil çay, sıvı sabundur...

Çay, mahalledir...Yeşil çay, sitedir...

Çay, oyundur...Yeşil çay, spordur...

Çay, ziyarettir...Yeşil çay, randevudur...

Çay için “Es-sohbet-ü bila çay/ kes semai bila ay” (Çaysız sohbet/aysız gökyüzü gibidir) denilmiştir... Yeşil çay için ne denmiştir, bilemiyorum...

Şimdi sıra bende...

Çay, ilk eştir...Yeşil çay, ikinci, üçüncü eş...

Çay, aşktır...Yeşil çay, arkadaşlığa dönüş...

Çay, kiralık evindir...Yeşil çay, satın aldığın...

Çay, dedikodudur...Yeşil çay, seminer...

Çay ön sevişmedir...Yeşil çay, son sevişmeler...

Çay, kebap yemektir...Yeşil çay, rejim yapmak...

Çay, Gezi’dir...Yeşil çay, Kazlıçeşme...

Çay, kahkahadır...Yeşil çay, gülümseme...

Çay, hatırlamaktır...Yeşil çay, unutmak...

Çay, hüngür hüngür ağlamaktır...Yeşil çay, üzülmek...

Çay, terk edilmektir...Yeşil çay, terk etmek...

Çay, sadakattir...Yeşil çay, aldatmak, aldatılmak...

Çay, kazık yemektir...Yeşil çay, intikam almak...

Çay, “Bu akşam çıkalım mı?”dır...Yeşil çay, “Ben seni ararım”dır...

Çay, uzun telefon sohbetleridir...Yeşil çay, “Aradığınız kişiye ulaşılamıyor”dur...

Çay, bir anda alev alır...Yeşil çay, planlı sevişme-güvenli seks...

Çay, Breaking News...Yeşil çay, kamu spotudur...

Çay, sokak röportajı...Yeşil çay, bakan demecidir...

Çay, gözlerine bakmaktır...Yeşil çay, gözlük çerçevesine...

Çay, “Seninle konuşmayı çok istiyorum ama ne konuşacağımı bilmiyorum”dur... Yeşil çay, “Konuşmamız lazım”dır...
Sevgiyle kalın...

Bayat Ekmek Tatlısı (Sultan'dan)

Merhaba,

Harika bir tatlı tarifi vereceğim size. Uzuuun zamandır resimleri elimde ama arkadaşımdan tarifini alıp yayınlayamadım.
Bayatlayan ekmeklerinizi sakın ha çöpe atmayın. Büyüklerimizden duyardık evin bereketini çöpe atmayın, evinizin bereketi kaçar derlerdi.
Daha önce de size bayat ekmeklerinizi değerlendirebileceğiniz bir tarif vermiştim. http://aynurunaynasi.blogspot.com/2013/09/bayat-ekmek-pizzas-kahvaltlk.html
Bu da ikinci tarif. Mutlaka deneyin, çok güzel lezzet ortaya çıkıyor.

Pandispanya malzemesi:

3 yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı bayat ekmek incecik çekilmiş (veya galeta unu)
kabartma tozu 1 paket
vanilya

yumurta, sıvıyağ  ve şekeri köpürene dek iyice çırpın. Daha sonra yukarıdaki tüm malzemeleri karıştırarak tekrar çırpın ve 180 derecede pişirin.

Şerbet:

1,5 su bardağı şeker
2 su bardağı su
5 dakika kaynatın.
Şerbet ve pandispanya arasında ters orantı var, biri sıcak diğeri soğuk olacak.

Üzerine:

Şerbetini iyice çekip soğuyunca üzerini istediğiniz gibi süsleyebilirsiniz.

a) Bol Hindistan cevizi ile üzerini kaplayın ve ince çekilmiş fındık/ceviz ekleyin
b) Çikolatalı sos dökebilirsiniz üzerine fındık,fıstık,ceviz vb.
c) Arkadaşımın yaptığı gibi kremalı yapabilirsiniz. Bunun için;

1 lt süt
1 su bardağı şeker
1 su bardağı nişasta
bu ölçüler orijinal tarifte var siz şeker oranını damak zevkinize göre azaltabilirsiniz.

kremayı soğuduktan sonra pandispanyanın üzerine dökün, kremanın üzerine ise krem şantiyi ekleyin ve fındık/fıstık/ceviz (ince çekilmiş) ekleyin. Krem şantiyi üzerindeki tarife göre hazırlayın.

Şeker oranını artırıp azaltabilirsiniz veya farklı bir sos da deneyebilirsiniz.




Afiyet olsun Sevgiyle kalın.

Beğendiklerim


Merhaba,

aşağıda çeşitli zamanlarda beğendiğim harika resimleri siz de görün istedim.
Huzur sadeliktedir.


                    














7 Kasım 2013 Perşembe

Duyan var mı?

TC halkının çok ciddi sorunları var. Evren kadar büyük ve ucu bucağı görünmeyen-görünmek istenmeyen, üstü örtülen, can yakan, utandıran sorunlar.

http://gundem.milliyet.com.tr/nazilli-de-cinsel-istismardan-10/gundem/detay/1788649/default.htm

ayrıca

http://haber.gazetevatan.com/hayirli-olsun/581576/4/yazarlar okuyun.

peki bu gerçeklerden haberdar mısınız? Aşağıdaki linke de tıklayın.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25069507.asp

Sevgiyle kalın.

6 Kasım 2013 Çarşamba

Bu Yazıyı Okumayın!!!



         
          Merhaba,
         
          Sadece bir site önereceğim başka bişey yazmayacağım, yazıyı okursanız yazmama gerek kalmadığını anlayacaksınız.
          Bunları biliyor musunuz?
  • Türk çocukları kitap okuma konusunda çoğu Afrika Ülkelerinin gerisinde kalmış durumdadırJaponya’da toplumun % 14 ü,
         - Amerika’da % 12 si,
         - İngiltere’de ve Fransa’da %21i düzenli kitap okurken
         - Türkiye ‘de yalnız 10.000 kişide 1 kişi düzenli kitap okuyor.
  • Nüfusu 7 milyon olan Azerbaycan’da kitaplar ortalama 100 bin tirajla basılırken,73 milyon nüfuslu Türkiye’de bu rakam 2-3 bin civarında kalıyor.
  • Türkiye’de 1 kişinin kitap okumaya ayırdığı zamanın; 
         - Norveçli 300, Amerikalı 210,     
         - İngiliz ve Japon 87 katını ayırıyor.
         - Dünya ortalaması da Türklerin ayırdığı zamandan 3 kat fazla.
  • Dünya’da ki en iyi 500 üniversite sıralamasında Türkiye ‘de ki üniversiteler yine en son sıralarda yer almaktadır.
  • Kitap için 1 yılda ayrılan para (dolar)
         - Norveçli 137,  
         - Alman 122, 
         - Belçika ve Avusturyalı 100 dolar,
         - Güney Koreli 39 dolar ayırıyor.
         - Dünya ortalaması 1,3 dolar iken,
         - Türkiye  0,45 dolar
  • ABD ‘ de yılda 72 bin adet konusu farklı kitap basılırken (72 bin farklı model gibi), Rusya’da 58 bin . Japonya’da 27 bin, Türkiye’de ise 7 bin kitap basılıyor.
  • İngiltere’de ortalama bir gazete olan günlük The Sun gazetesi Türkiye’deki gazetelerin toplam tirajı kadar satıyor. 57.411.000 İngiltere nüfusu.
  • Dünyada çocuklara özel günlerde kitap hediye edilmesi sıralamasında Türkiye 180 ülke içerisinde 140. Sırada yer almaktadır.
  • Türkiye’deki kahvehane ve kütüphane sayılarının kıyaslaması şöyledir;
           -Kütüphane sayısı: 1.412
           -Kahvehane sayısı: 570.000
           -Buna göre 49.000 kişiye bir kütüphane düşerken, 122 kişiye bir kahvehane düşmektedir.
  • Japonya’nın %14 ü sürekli kitap okumaktadır. ABD nin %12 si , Almanya’nın %11 i, İngiltere’nin %11 i , Türkiye’nin %0.01 i kitap okumaktadır.
  • Türk halkı kitap okumaya yılda yalnızca 6 saat ayırıyor. Türkiye kitap okuma konusunda çoğu Afrika ülkesinin gerisinde kalmış durumda.
  • Dünya kitap okuma ortalaması Türkiye nin kitap okuma ortalamasından 3 kat fazla
  • Türkiye’de 100 kişiden sadece 4 kişi kitap okuyor.
  • Japonya’da yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılıyor (nüfus 128.000.000). Türkiye’de sadece 23 milyon kitap basılıyor.
  • Türkiye, Birleşmiş milletler insani gelişim raporunda Malezya, Libya ve Nijerya gibi ülkelerin bulunduğu 173 ülke arasında 86. Sıradadır.
  • Japonya’da kişi başına düşen kitap sayısı yılda 25, Fransa’da 7, Türkiye’de ise yılda 12 bin 89 kişiye bir kitap düşüyor.
  • Çocuklara kitap hediye edildiği zaman çocukların okuma becerisi gelişir, okumak alışkanlığa dönüşür ve beraberinde alışkanlık sorumluluğu geliştirir bilinç büyümesi başlar. Kapasite gelişimi fiziksel gelişim gibidir. Kapasite farkındalığı yaratır sonra düşünce üretimi başlar. Üretilen her yararlı düşünce topluma doktor, öğretmen, bilim insanı vs.. olarak geri döner.
  • Bu siteye bi göz atın http://www.ozetkitap.com/ . Bayılacaksınız
  • Emeği geçen herkese tsk.
  • Sevgiyle kalın



 
 

4 Kasım 2013 Pazartesi

Hz. Mevlana;



..Ve mevsim geçer, 
gölge veren ağaçların dalları kurur,

Sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur...

Aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur,

öyle garip bir dünya.

Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur...

Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın.


                                                                    

Kırmızı biber ve soğan dolması

Merhaba,

bu tarifi göndermekte geç kaldım, bitti kırmızı biberler. Dondurucuya kahvaltılık da yaptım ama onun tarifini de yoğunluğum nedeniyle paylaşamadım. Şu an dolmaya öncelik verdim. kırmızı biberi severim ve değişik tariflerini de denemeye çalışırım. Biber dolması bi harika oluyor. Aşağıda size tarifini yazacağım (aslında resimlerden de anlaşılıyor ama hadi yazıvereyim). Dolmaya başlarken niyet kırmızı biberdi ancak içim arttı ve soğan dolmasıyla değerlendirdim. Soğan dolması içi için ayrıca bir tarif, spesifik bir malzeme var mıdır bilemiyorum, bakmak gerek. Burada niyet tamamen artın iç harcı değerlendirmek, ama hem biber hem soğan dolmam güzeldi (benimki de iş.... hem yap hem vay beğendim, offf ellerime sağlık de....) Deneyin, güzel bir lezzet ortaya çıkıyor.

Malzemeler:

12 - 13 ad   küçük (dolmalık) kırmızı biber
6 çorba kaşığı pirinç
3 çorba kaşığı bulgur
2 orta boy soğan
1/2 maydanoz
1 çay kaşığı karabiber
1 çorba kaşığı şeker
Sızma zeytinyağı
1 çorba kaşığı domates salçası
2 diş sarmsak
Tuz

aşağıdaki listeyi dikkate almayın. Arşiv amaçlı kendim için yayınladım, minik birkaç değişiklik var, güncel hali yukarıdaki liste.

Yapılışı:  İnce ince soğanları doğrayın. Sarmsakları ve maydanozları da ince ince doğradıktan sonra hepsini karıştırın, biberleri güzelce temizleyin ve içini yarı yarıya gibi doldurun(fazla koymayın aksi halde harç biberin lezzetini bastırıyor).  Ne kadar su koyduğumu yazmamışım ama suyunu fazla koymayın lezzetini alır. Altını kısın ve pirinçler pişince kapatın. Biberin kabuğunu piştikten sonra serviste kolayca soyabilirsiniz.

.




Artan içlerimi soğanla değerlendirdim. Güzel bir lezzet oldu. Bi ara sadece soğan dolması yapıp sizlerle paylaşacağım.

benim servis tabağım.
Afiyet olsun. Sevgiyle kalın.

TÜYAP Kitap Fuarı başladı.


2013 TÜYAP  Kitap Fuarı başladı.

Hafta içi 10.00-19.00 saatleri arasında,

Hafta sonu  10.00-20.00 saatlerinde ziyaret edilebilecek

Kapanış:  10 Kasım 2013 Pazar  19.00’da.