Sayfalar

10 Mayıs 2013 Cuma

Feshane Giresun

Selam,
bu hafta yoğunum ve hiçbir şeyle ilgilenemedim. Geçen hafta Feshane Giresun Günleri vardı.  Blogumda belirtmezsem olmaz, e hadi birkaç da resim ekleyeyim diye gittim. Biraz gecikmeli olarak sizlere ancak gönderebiliyorum. Çok kalabalıktı. Resimlerin bazıları sergideki resimlerden kopya edildiği için kalite kötü ama fikir açısından ekledim.



                                      


 Resimleri belli kategoriye göre ekleyeyim dedim ama o ara kafam karıştı demek ki. Giriş ve Giresun'un tanıtımı sonra ürünlerine geçecektim olmadı. Resimlerin yerlerini değiştirmeyi de beceremedim. Aslında gerek de yok. Fındıkdemek zaten Giresun demek. Dünyanın en kaliteli fındığı baş köşede olmalı değil mi?  Her ne kadar fiyatı belirleyemesek de....Hadi buyurun.                                                                                                                           

Henüz ayıklanmamış fındık.
 Kavrulmuş fındık.
 Üst ve alttaki resimler anlaşıldığı üzere kopya. Fındık toplayan kızlar ve aşağıda fındığın çekildikten sonra kurutulması.

 Giresun adasının güzelliğini görün diye 2. fotoğrafı internetten indirdim. Amazon kadınlarının bu adada yaşadığı rivayet edilir.



 Çayın nasıl toplandığını, neresinin toplanıp kurutulduğunu artık bilmeyen yoktur. Önceden çayın kökü mü içiliyor gibi makul mantıklı sorularla karşılaşmıştım artık teknoloji gelişti, herkes herşeyden haberdar.

 Yeşil çayımız.
 Bu ekmekte aklım kaldı. Dönüşte alırım diye düşündüm ama o kadar kalabalıktı ki adeta kaçarcasına çıktığım için almayı unutmuşum.


                                     




 Yukarıdaki resmin ne olduğunu bilmiyorum, daha önce hiç görmemiştim. Tahtayı belli aralıklarla oyarak içine taş yerleştirmişler. Bilen varsa yazabilir mi?




 Un değirmeni. Taze taze satılıyordu. Görsel olarak da güzeldi.



 Giresun'un kadayıfının ünlü olduğunu biliyor muydunuz? Tesadüfen bu markayı çekmişim.
 Kiraz turşusu sevenler buyurun.

 Yukarıdaki fırın. Bir köyün birkaç tane fırınları bulunur. Hala var mı bilmiyorum. Önce fırını yakıyorsun, taşları ısıtıyorsun. Sonra taze fasulyeyi içine koyup kapağını sıkıca kapatıyorsun ve kuru fasulye olarak çıkıyor.  Ama bu bildiğiniz kuru fasulye değil. Taze fasulyenin kurumuş hali.
 Organik tavuk budur.
 Sorarım size yemesi mi tutması mı daha keyifli? Siz de hala karar veremediniz değil mi?
 Resimden kopya olduğu için yansımalar olmuş ama görünü kalitesine takılmadan iki resimdeki güzellikleri görün. Bu yolda yürüdüğünüzü bu evde yaşadığınızı düşünün. Galiba tatili özledim.
 Giresun'un uşaklarını eklemesem ayıp ederdim.

 Güce ilçesi standı:
 Bu beşikte büyümeyen var mı arkadaşlar.



 Aşağıdaki darı (mısır) torbası. Ne işe mi yarar? Belinize bağlarsınız içine darıları koyar ve ekininizi ekersiniz. Tabi eskidenmiş.


Artık bu resimler mazide kaldı. Yayık ayranı içmeyeli yılaaaaaar oldu.




 Kirazı çay ve fındıktan sonra eklemeliydim aslında. Giresun kirazın ana vatanı. Giresun adı da kerasusdan geliyor.

Bu resim ne mi? Giresun'un güzelliği karşısında Gedikkaya'nın dahi ağzı açık kalmış.  Sevgiyle kalın

2 yorum:

  1. Selamlar Aynur bacım,Aynur'un aynası Blogg'unu kısa sürede organize etmişsin dahada etkinleştireceğinden kesinlikle şüphem yok
    Mesela tavsiye ettiğin kitaplar arasında 1915 YARA çok sevdiğimiz bir arkadaşımızın kitabı ve sayende haberdar olduk (tşkler) fırsatını bulduğumda okuyacağım inşallah
    Gelelim feshanedeki Giresun günleri tanıtımına,
    yani ben sayfada gezinirken yahu neden bu kadar sıcak geldi bu il bana diye düşündüm durdum sonradan aklıma geldi hımmm benim hanım Giresunlu ya :)neyse kısaca blogger çok güzel olmuş sürekli olabilmesi adına eklediğin görüntü,haberleri ilgi ile takip edeceğim inşallah
    sevgiyle kal

    YanıtlaSil