Sayfalar

18 Eylül 2015 Cuma

Eyy baba yiğitler...Bu acı kaç richter hissediyor musunuz?


Çok düşündüm insanın içini acıtan bu görüntüleri paylaşıp paylaşmama konusunda. Paylaşıyorum  kararsızlıkla.
Şehit Mehmet Turhal.
Anne-babaya en büyük beddua  "çocuğundan sonra ölesin" demekmiş.
Ailesine dünyalarını başına yıkacak veya dünyada cehennemi yaşayacakları, acısını düştüğü yerin yaktığı ve onların anlayabileceği, tarifi imkansız acı,  büyük travma...
Annenin-babanın duydukları karşısında geçirdiği şok, annenin oturduğu yerden fırlaması, Yarabbim sen yardım et bu analara.
Duymuş mudur o ana-baba oradaki yetkilinin şehitlik mertebesinden bahsedişini, yüceliğini anlatmasını,  okuduğu kuranı duymuş mudur?
Acılı aileler medyada açıklanan "geniş çaplı operasyonlar başlatıldı?  şu kadar terörist öldürüldü? (kana kan, dişe diş, öcümüzü aldık, kanınız yerde kalmadı mı denmek isteniyor?) açıklamaları yapılınca acıları hafifliyor  mu?
Kaldı ki yetkili ağızlardan o kadar çok seri yalanlar duyduk ki ..... inanacak mıyız?
Yorulmadınız mı bunları duymaktan, zekanızla alay edilmesinden....

İkinci fotoğraf..... bir başka  sözün bittiği yer....

Savaşacaklar savaş kararı verenlerin evlatları olsa idi dünyada savaş olur muydu?

Evlatlar ölür, babalar ölür, eşler-kardeşler-abiler ölür, ...
gerçekten "şehitler ölmez mi"?
Bakın yakın tarihimize.....?
Hatta önümüzdeki günlere......?
Kimler nasıl ağıt? yakacak şehitlerimize....

Kefen giyenler,
beni de askere al diyenler,
biz şahadet şurubunu içmeye hazırız diyenler,
savaşa devam diyenler
Allah için  buyurun..... "ölmeyen şehitliğe",
kurutmayın fidanları, ocakları...

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/370689/Vicdansiz_sov.html


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder