Sayfalar

29 Ağustos 2013 Perşembe

Güce Giresun

Merhaba,

Ağustos 2013 köydeydim kısa bir süre.
İlk 2 resim tatile çıkmadan balkonumdan. Biberlerim yeni yeni başlamıştı dökmeye.


 
Burası Tosya civarı bi yerler. 2 dakikalık yolu yaklaşık 1 saatte geçtim. Bayramda tatile çıkacaklara tavsiyem kesinlikle evinizde dinlenin. Ya birkaç gün erken ya da geç çıkın. 19 saatte gittim Giresun'a. Kendimi şansız addediyordum 36 saatte gidenleri duyunca şanslı olduğumu anladım.
                                   
 Blog arşivinde domateslerin fidanlarını göreceksiniz (köy haziran diye kayıtlı yanılmıyorsam). Büyümüşler, kızarmışlar, hepsi birbirinden lezzetli idi.
 Salatalıklar üstteki tohumluk.


 Bu gördüğünüz bir adet domates net çekememişim. Muhtemelen 1 kg vardı.




 Küçük mü küçük bir kız çocuğu varmış, bir gün bibere dokunmuş ve orada büyümeye başlamıııış, biberle birbirine öyle bir bağlanmışlar ki kopamamış, bu minik kız çocuğu büyümüş büyümüş ve adı İrem olmuuuuş.

 Babamın öve öve bitiremediği ekmek için toplam 100 km yol gittk. Biliyorum akıl işi değil ama iyi ki gittik.

 Bahçeden topladıklarım




 Ben yeni öğrendim sizlerle de paylaşayım. İyi bir domates kayık şeklinde olmalıymış yukarıda görüldüğünüz pembe domateste olduğu gibi.
 2 gün çocuklar vardı, sıkıldılar elimizde ne varsa karıştırdık ve kendimizce kurabiye yaptık. Örgüler benim diğerleri 4 çocuğa ait. Güneşi, kızı, kafası her bişeyi yapmaya çalıştılar. Aşağıdaki tepsi ise köşesi yanmış hali ile pişen kurabiyeler.



 Aşçıbaşı 2 marifetli güzel yukarıda,  ben onlara asistanlık yaptım.

 Bu da Giresun fasulyesi (iki tanesinden şüpheliyim)

Sarı renkleri sona ekledim. Üstteki yaylamızın çiçeği.
 Sarı gül elvedadır derler, ayrılık vakti.
 Veeeeeeee evimmmmmm.
Yılbaşım fazla sulandığı için çürümeye başlamış, bakalım kurtarabilecek miyim?
 Nanelerim kurumuş mu çürümüş mü anlamadım.

Sevgiyle kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder