Dicle nehrinin can verdiği ilk yerleşim tarihi 6000 yıllık olduğu tahmin edilen ve 2015 yılında sular altında kalması beklenen Hasankeyf'teyiz. Güzel taş anlamına gelen hısn keyfa'dan geliyormuş ismi. Sular altında kalacağından mıdır bilinmez ama gitmeden önce okuduğum ihtişamı yakalayamadığımı hissettim. Buna rağmen hala çok güzel. Bu harabe kalıntıların yıllar önceki durumunu hayal ettim. Ne ihtişam Allahım.
Aşağıdaki resimlerde de göreceğiniz gibi yıkılan bir köprünün kalıntıları. Köprü sular altında kalacağı için buralarda oturanlar çıkarılmış ama köprü ayağında bir ailenin Osmanlı Devleti döneminden tapusu olduğu için henüz çıkarılamamış.
İnsanlar eskiden tamamen mağaralarda yaşarmış. Yazın serin, kışın sıcak olurmuş ama 1969 yılından sonra devlet politikası gereği mağaralardan çıkarılmaya zorlanmış. Evinden (mağarasından) ısrarla çıkmak istemeyen insanlar devlet tarafından "terörist" suçlaması ile uyduruktan gerekçelerle yıllarca cezaevinde kalmışlar. Bizzat bir Hasankeyfli ile tanıştık bi dünya talihsizlik yaşayan. Sonuçta şu an mağaralar boşalmış.
Bu arada aklıma geldi birçok doğulu ünlü sanatçılar "ben mağarada doğdum, bilmem kaç yaşına kadar mağarada yaşadım" derlerdi de ben de vah vah ne fakirmiş diye düşünürdüm. O kadar iyi donatılmış, konak kadar ihtişamlı mağara evleri varmış meğer.
Sevgiyle kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder