Şanlıurfa ve Halfeti GAP gezi notları 9

Slm,
Peygamberler şehri Şanlıurfa'da gezip göreceğiniz, maneviyatınızı daha da güçlendireceğiniz o kadar mekan var ki.. . Ancak gittiğimiz yerlerde bana hayal kırıklığı yaşatan il de burası oldu. Peygamberler şehrinin çok daha itinalı, çok daha modern olmasını bekliyordum. Birkaç ilde çocukların turistleri gözüne kestirip para isteyerek rahatsız etmesi keyif kaçırıyor. Ayrıca öyle iki üç kişi değil adeta koro.Bu tabloya hem şaşırdım hem üzüldüm.
Ancak şu an İstanbul'da da durum bu anlamda hiç iç açıcı değil. Turistlerin akın akın gezdiği Sultanahmet, Eyüp, Eminönü ve şu ana kadar gezdiğim yerlerde boğaz hariç her yerde dilenen Suriyeli'ler var. Çoluk çocuk ana baba hep birlikte üstelik. Ben ilk defa koca koca adamların eşleri ve çocuklarıyla dilendiğini gördüm hala da yadırgıyorum bu tabloyu. Türkiye'nin geleceği çocuklarımızın dilenmenin adeta normal bişeymiş gibi yetişmesi ne kadar doğru... Çok yazmayayım, fena dertliyim bu konuda...
 Şanlıurfa'yı başlıklar halinde yayınlamaya karar verdim.
BALIKLIGÖL:
Urfa denilince akla ilk gelen Balıklıgöl'dür.
Hz. İbrahim'in Nemrut tarafından ateşe atıldığı yer. Hz. İbrahim için öyle bir ateş yakılmıştır ki yaklaşmak mümkün değildir, ateşe atamayınca Nemrut mancınıkla ateşe fırlatıyor. Ancak    Allah (cc) "ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve selamet ol" diye ateşe buyurmuş Hz. İbrahim ateşe düştüğü anda burası bir göl olmuş ve odunlar da balık. Hz.İbrahim'in ateşe atılması ile ilgili o kadar çok bilgi var ki araştırıp okumanızı öneririm.

Camideki sütunlarda 99 adet  Esma-ül Hüsna tek tek yazılmış.

Nemrut'un kızı Zeliha'da Hz.İbrahim gibi tek Tanrılı dine inanmaktadır. Hz.İbrahim'in ateşe atıldığını duyunca o da kendini ateşe atmış ve Balıklıgöl'ün hemen yanında minik göl oluşmuş.

                                         

 Urfa olur da sıra gecesi olmaz mı? Sıra gecesi eskiden yardım için yapılırmış. Fakir olan gençleri evlendirmek veya maddi gücü yetersiz olanlara destek amaçlı ileri gelenler sazlı sözlü bir gece düzenler ikramda bulunan gençlere bol bol bahşiş verirlermiş. Bu şekilde kimseyi kırmadan, gücendirmeden yardımını yaparmış. Sıra gecesinin olmazsa olmazı mırra. Cezveyi yere bıraktığın anda içini altınla doldurmak zorundaymışsın. Gelenek öyle, gençlere yardım etmek isteyen erenler mahsuscuktan cezveyi yere bırakırmış. Ancak artık sıra gecelerinde bu bahşişlerin tadı kaçmış, bahşiş olmaktan çıkmış.

Halfeti 2000 yılında yapılan barajla bazı köyleri sular altında kalmış. Tekne ile gezdik, eğlendik.

 Halfeti'nin gerdanına bayıldık. Buraları tüm dünya görmeli, çok daha iyi değerlendirmek lazım.
Ördekler ne kadar şanslı olduklarının farkındalar gibi...

Sevgiyle kalın