Sayfalar

8 Ekim 2015 Perşembe

Ne Afganistan, ne Pakistan burası TÜRKİYE ! Sürüklenen ceset, kaybedilen savaş - O.Kemal Cengiz

İlk gördüğümde yine tarumar müslüman bir ülkedeki rutin tablo diye düşündüm, sonra görüntünün Şırnak'ta olduğunu okudum, hayır fotomontajdır diye çok da önemsemedim ilk önce,  ama yanıldım. 
Daha önce Varto'da PKK'lı kadının çırılçıplak cesedini sergileyen devlet, pekala bunu da yapardı, düşünemedim, belki de "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'me" yakıştıramadığım için düşünmek istemedim. Biz bu görüntülere sakalı dizlerinde elinde kalaşnikoflu Allahu Ekber nidalarıyla şahlanmış Afganistan, Pakistan cennetliklerinden alışığız, bu kareler o ülkelere has bi görüntüydü zihnimde...
Türkler; en fazla övündüğümüz "askerlik dehamız", "kahramanlığımız", "ahlakımız", "......," bu muydu yani? Bu kadar mı alçaldık?...
 Göz dizen, kulak kesen, yerde sürükleyen, namus bildiğimiz kadının bedenini sergileyen, ahlaktan yoksun savaşan hep  hainlerdi... Biz öyle savaşmazdık...
"Kim" sürüklendi yerlerde, "kim" çırılçıplak yattı sokak ortasında, kim kazanıyor gerçekte?
Orhan Kemal Cengizin yazısını paylaşmak istedim..
Bazen, tam kazandığınızı zannettiğiniz an en ağır yenilgiye teslim olduğunuz andır.

Bazen en sert güç gösterisini yaptığınız an, en zayıf olduğunuzu ortaya koyduğunuz andır.

* * *

Bir devlet, öldürdüğü bir militanı arabanın arkasına takıp, sokaklarda sürüklüyorsa eğer, o savaş çoktan kaybedilmiş demektir.

Dün HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Twitter hesabından paylaştığı fotoğrafta, zırhlı bir aracın arkasından bir cesedin sürüklendiğini gördük.

* * *

Daha önce çırılçıplak soyulmuş bir kadın militanın ardında fotoğraf çektiren güvenlik kuvvetlerini görmüştük.

Cizre’de operasyon yapıyorum diye bütün bir kenti aç açık bırakan, “Hepiniz Ermeni’siniz” diye bağıran devleti gördük.

* * *

Bir devlet bir örgütle savaşırken, devlet gibi davranmayı bir kenara bırakmışsa o savaş kaybedilmiş demektir...

* * *

Trafik polislerine tuzak kuran, sivillerin arasından silahlı çatışmaya giren, insanları çocuklarının gözleri önünde öldüren bir örgüte karşı, bir devletin cevabı ceset sürükleyerek, ceset soyarak geliyorsa eğer, o savaş kahredici bir mağlubiyetle bitmiş demektir.

* * *

Biz bu filmi çok defa gördük daha önce ve sonunun nasıl biteceğini de çok iyi biliyoruz.

90’larda köylerin nasıl yakıldığını, Kürt işadamlarının nasıl kaçırıldığını, insanların Diyarbakır sokaklarında güpegündüz enselerinden nasıl vurulduklarını çok iyi biliyoruz.

* * *

Koca bir devletin, bir halka karşı savaş açan JİTEM’e nasıl teslim olduğunu çok iyi biliyoruz.

Kirli bir savaşa girdiğinde bir devletin nasıl çürüdüğünü, o çürümenin savaştığı gücü nasıl büyüttüğünü çok iyi biliyoruz.

* * *

Ölülere bile saygısızlık yapan, cesetlere bile eziyet edenler, o öldürdükleri karşısında büyük bir yenilgiye uğramış demektir.

Yendiğinizi zannettiğiniz düşman, yere düşerken, haysiyet ve onurunuzu sizden alıp götürmüştür.

Zafer naraları atıp, sürüklediğiniz ceset, çoktan kendisiyle birlikte sizi de çürütmeye başlamış demektir.

* * *

Biz bütün bu filmleri daha önce gördük. Sonunda, geriye çürümüş bir devlet, kaybedilmiş bir halk ve korkunç yıkımlar getiren bir savaş kalıyor..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder