Yepyeni , büyük
ölçekli bir İstanbul Avrupa yakası projesinden ev aldım, şükürler olsun (bu
cümle de pek havalı oldu, okuyan boğaza nazır villa aldım zannedecek). Evi
alırken dikkatimi en fazla yeşil alanın bol olması çekti. Yaklaşık 3 yıl önce
taşındım. İn cin top oynuyordu o zamanlar.
Sanki bir anda cadı ucundan ateş
çimento-demir fışkıran okunu bizim oraya
fırlattı ve olanlar oldu.
Karşıma
bir cami yapıldı ve önünde kocaman boş bir arazi vardı. Ne güzel olurdu diye
düşünürdüm; boş araziyi kocaman bir park yapsalar, yanına spor kompleksi. Camiden
çıkan veya camiye gidecek olanlar çoluk çocuğuyla burada gezinir, güler oynar
hem göz hem gönül, hem beden hoş olur.
Ama
öyle olmadı. Site yapılacak.
Karşımızda
bir tepe vardı, girişte. Hayallerim vardı tepeye döne döne otun böceğin
arasında yayan varacaktım, sonra bişeyler içip evime dönecektim. O tepeye de site kondurdular.
Yol
boyunca her yerde mantar gibi konut tabelaları bitmeye başladı.
Park
yok, bahçe yok, Pazar yok. AVM nin
etrafı konut alanı, orada bile park-bahçe yok, sadece alışveriş var, pardon o
da yok AVM bomboş.
Bir yere 60.000 nüfus yerleştiriyorsunuz
(proje bu), hem de yepyeni bir proje. Ben mi uçuk düşünüyorum Allah aşkına,
60,000 kişilik bir şehir projesi ve günümüz koşullarında muhteşem bir fırsat.
Herşey sıfırdan, yıkmayacaksın, yakmayacaksın. Bomboş arazi. Nereye konut
yaparsın, nereye park, bahçe, sosyal tesisler, alış-veriş, kaç şeritli otoban, bu
insanlar nerede nefes alacak, nerede koşacak düşünülmez mi? Evim oldu, oh başımda bir çatım var, ok. Bu mudur? Bu
insanlar nerede yaşayacak düşünülmez mi?
Nasıl bir beklentide olursunuz
siz daha dün yapılan bu projeden. Ben imar
konusunda cahil bir vatandaş olarak az
çok bunları bekliyorsam bir mimarın bana daha iyisini sunması gerekmez mi? Kültür merkezinin nerede olacağı önceden planlanmaz
mı mesela? Bunun bir standardı yok mudur? Konduralım da neresi olursa olsun
mudur? Her şey olup bittikten sonra boş alanlara göz dikip, şu bölgede mi olsa
bu bölgede mi olsa mı denir?
Daireler teslim edildikten sonra kaldırımlar 2(3?) kez eşelendi. Yok bilmem ne kablosu, yok kamera
vb vb. Bunlar yeni mi icat oldu kaldırımları yaparken düşünülmez mi (niyet
birilerini mi zengin etmek), ne kadar fütursuzca harcanıyor milletin vergileri,
kendinize de böyle misiniz? Kavşak dar
geldi genişlettiler, bir süre sonra yollar da ihtiyaca cevap veremez olacak,
çevreyolu gibi olacak oralar, o zaman da ya birileri zengin edilir ya da
İstanbul’un kaderi trafik. Allahım aklıma mukayyet ol.
Ülkeyi harbiden seven yürekli yiğitlere
ihtiyacımız var ekmek su gibi.
Kızgınım, bisiklet yolu bile düşünülmemiş, çocuklar
otoyollarda, yürüyüş parkuru hak getire,
yok ki, ufak ufak 5-10 dakikada gezintinizin biteceği park yapıyorsunuz, sonra
da çok büyük bişey yapmışsınız gibi şakşakcılarla açılış yapılıyor.
Nefes almakta zorlandığımı
hissediyorum, kafesin içineyim ve ben büyüdükçe kafesimi daraltıyor birileri. Dünya yeşile hasret biz betona.
Durmak yok, imara devam.
Sevgiyle kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder