29/09/2013 Akçay'da harika bir Pazar geçirdik. Sizleri muhteşem karelerle baş başa bırakıyorum. (yeni resimler ekleyeceğim)
Tavukların bizden daha şanslı olduğunu düşündüm, otun-böceğin arasında geziniyorlar, üstelik baş ucunda dere akıyor.
Ağaçların birbirine kol kola sarmaş dolaş olduğu bu yolda yürümek müthişti. Resimlerin arasına endamlı arkadaşları da serpiştirdim ki Aynur Abla ot - böcek çekti, bizi çekmedi diyenlere.....
Yukarıdaki resim Karadenizli olup, su değirmenini gören ya da su değirmenine mısır unu öğütmeye giden arkadaşlarıma birşeyler hatırlattı mı?
Yol boyunca akarsu bize eşlik etti.Çalıların, otun arasında bazen farklı güzellikler endamını gösterir; hem üst hem alttaki resimlerde olduğu gibi.
Elmalar da ne güzel, ağaca mı çıksak, odun mu fırlatsak, ekip düşünüyor.
Kestanelerde aklım kaldı.
Müthiş bir duygu, ilk defa olta attım - balık tuttum. İnanmıyor musunuz? İşte ispatı, bi güzel pişirdik de... Hala inandırıcı olmadı mı???
Vaziyet kötü, herşey tersine dönüyor, KOCAMANN hatunları minicik çocuk sallıyor. Üstelik bi o kadar da ağladı beni de yanınıza alın diye de kimseler oralı olmadı (bu da benden olsun)
Buna hepimiz bayıldık, giderken de gelirken de bi güzel seyre daldık, hemen altından akarsu geçiyor gerisini zaten görüyorsunuz. Aşağıdaki ise ayrı bi güzel. Sahiplerinin Doğu Karadenizli olduğu kuvvetli ihtimal. Bizim oralara özgüdür, 4 direk üzerine kurulur serander derler ama bizde mazı? mağzı? derler, kiler olarak kullanılır kışlıklar muhafaza edilirdi, artık pek yok.
Her güzel şeyin bir sonu vardır... İstanbul'a dönüş..
Sevgiyle kalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder