Hazreti Muhammed'e Akp amblemiyle nüfus cüzdanı çıkardılar,
peygamberimizin çocuklarının arasına “Tayyip” ismini koydular. Cami
avlularında ücretsiz olarak dağıtılan dini kitapta “Tayyibim” başlıklı
ilahi vardı, o ilahide “Tayyip'i üzmek, Allah'ı üzmektir” deniyordu. Akp
il başkanı “Tayyip Erdoğan bizim için ikinci peygamber gibidir” dedi.
Akp milletvekili, Tayyip Erdoğan'a dokunmanın “ibadet” olduğunu söyledi.
Akp bakanı, Tayyip Erdoğan'ın doğup büyümesine vesile olan Rize,
İstanbul ve Siirt'i “mübarek şehirler” ilan etti. İstanbul'da “helal ve
Tayyip ürünler konferansı” düzenlendi, Tayyip ürünlerin en helal gıdalar
olduğu anlatıldı. Akp milletvekili noktayı koydu, “Allahu tealanın
bütün vasıflarını üzerinde toplayan lider” dedi.
*
Diyanet'in gıkı çıkmadı.
*
Ramazan
ayında dinibütün hayırseverleri dolandırdılar. Keriz Feneri'nin
foyasını ortaya çıkaran Cumhuriyet savcısı, açık açık “zekat
hırsızlarını koruyan bir güç var, ben bu güce hırsızların imparatoru
diyorum” dedi. Diyanet, ölü balık kadar sessiz kaldı.
*
Cami
avlusunda miting yaptılar. Akp'li başbakan yardımcısı, mihrapta imamla
beraber seçim konuşması yaptı. Musalla taşının başında oy istediler.
Minarelerdeki mahyalara belediye başkanlarının isimlerini yazdılar. Bu
ülkenin başbakanı umreye gidip, Kabe'de kendisini alkışlattı, siyasi
slogan attırdı. Diyanet ağzını açıp tek söz söylemedi.
*
Akp'li
belediye binasının önüne kabe maketi kurdular, Hira mağarası maketi
kurdular, peygamberimizin evinin maketini kurdular, peygamberimizin
temsili eşyalarını sergilediler, dört metreye beş metre ebatlarındaki
maket kabe'yi tavaf edenlere zemzem suyu ikram ettiler. Akp'li bir başka
belediye, maketten hicret parkuru düzenledi, seçmenleri rehber
eşliğinde maket Mekke'den maket Medine'ye götürdüler, yol boyunca maket
Kabe'yi, maket Merve tepesini, maket Safa tepesini gösterdiler, dekor
olarak Ümmü Mabed çadırı kurdular. Diyanet sanki Jüpiter'deydi,
görmezden geldi.
*
“Peygamber ocağı”na kumpas kurdular,
“cami bombalayacaklar” dediler, “vicdansızlara sesleniyorum, Allah Allah
diye taarruz eden bir ordu, nasıl olur da Allah'ın evini bombalar” diye
isyan eden genelkurmay başkanını terörist diye hapse tıktılar. Yılbaşı
ağacı süslemekten, yoga yapmaya kadar, her konuda fetva veren Diyanet,
Türk Ordusu imha edilirken, en ufak bir tepki vermedi.
*
Bunca
din sömürüsünün neticesinde… Pırıl pırıl Türkiye Cumhuriyeti ortaçağ
karanlığına sürüklendi, tarikatler cemaatler cirit atmaya başladı, kara
cahil şeyhler cübbeliler mollalar kıymete bindi, sahte mehdiler
hortladı, “alnı secdeye eriyor” diye devlet kurumlarını ele geçiren
emperyalist maşası takkeliler, darbe yapmaya kalktı.
*
Türkiye
göz göre göre bu hale getirilirken gıkını çıkarmayan Diyanet… Şimdi
utanmadan çıktı, “15 Temmuz darbe girişimi ve din istismarına karşı
birlik” konulu din şurası düzenledi.
*
Lafı eğip bükmeyelim…
Din istismarından bahsedecek en son kurum, diyanetin kendisidir.
*
Feto sahte mehdidir.
Bunlar da sahte diyanettir.
http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/yilmaz-ozdil/bak-su-konusana-1341950/